1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. Kadına Yönelik Şiddet Mücadelesinde Türkiye Öne Çıkıyor

Kadına Yönelik Şiddet Mücadelesinde Türkiye Öne Çıkıyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, kadına yönelik şiddete karşı yasal düzenlemelerin yeterli olduğunu ifade ederken İstanbul Sözleşmesi’nin ciddiyetini sorguladı. Keşir, “Bizim yasal mevzuat anlamında eksiğimiz yok. ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ı söyleyebileceğimiz bir veri yok elimizde,” dedi. Bu açıklama, Türkiye’deki kadına yönelik şiddetle mücadele çabaları doğrultusunda oldukça dikkat çekici bir değerlendirme sundu.

Öte yandan, Avrupa Parlamentosu (AP), 24 Mayıs 2024’te, Avrupa Birliği (AB) genelinde ilk kez uygulanacak kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele direktifini kabul etti. Bu direktif çerçevesinde, üye devletlere bu hükümlerin hayata geçirilmesi için üç yıllık bir süre tanındı. Ayşe Keşir, Türkiye’nin bu alandaki yasal uygulamalarıyla diğer Avrupa ülkelerinin durumunu karşılaştırarak, Türkiye’nin önde gelen bir mevzuata sahip olduğunu belirtti.

Keşir, İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan 45 ülkenin olduğunu hatırlatarak arasından 6 ülkenin bu sözleşmeden etkili bir şekilde faydalanmadığını belirtti. Bu ülkeler arasında Finlandiya, İsviçre ve Norveç gibi gelişmiş ülkelerin bulunması, kadına yönelik şiddetle mücadeledeki evrensel yaklaşımın sorgulanmasına neden oldu. Diğer köklü Avrupa ülkeleri de, medenî ve ceza yasalarında küçük düzenlemelerle, sorunun çözümüne yönelik adımlar attıklarını iddia ettiler; ancak Keşir, hiçbir Avrupa ülkesinin İstanbul Sözleşmesi sonrası kapsamlı bir kadına yönelik şiddetle mücadele yasası oluşturmadığını vurguladı. Türkiye’nin 2012 yılında çıkardığı, 23 maddeden oluşan 6284 sayılı yasa ise bu alanda kapsamlı bir düzenleme olarak değerlendirilmektedir.

Ayrıca Keşir, Avrupa Konseyi’nin tüm Avrupa ülkeleri için yayımladığı 51 maddelik direktife de işaret etti. Bu direktifin, Avrupa ülkelerinde kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal yükümlülükler getirdiğini kaydeden Keşir, söz konusu direktifte Türkiye’nin mevcut mevzuatla uyum içinde olduğunu belirtti. Keşir, “Bu demek oluyor ki bugüne kadar bir şey yapmadınız, önümüzdeki üç yılda bunu yapmalısınız,” anlamına gelen düzenlemelerin Türkiye’ye yönelik bir eleştiri gibi algılandığını ifade etti. Ayşe Keşir, Türkiye’de bu direktif içerisinde yer almayan iki ek uygulamanın da mevcut olduğunu çeşitli örneklerle açıkladı.

“Tek bir kadının canının yanmasına dahi müsaade etmeyeceğiz,” diyen Keşir, İstanbul Sözleşmesi’nin sağladığı koruma konusunda yeterli verilere sahip olmadıklarını vurguladı. Öne çıkan ifadelerinde, Avrupa’da 26 ülkenin İstanbul Sözleşmesi’ne çekince koyduğunu, 7 ülkenin ise bu sözleşme çerçevesinde hiçbir adım atmadığını belirtti. Bu bağlamda, “Sözleşme yaşatır” argümanının ispatı için yeterli veri bulunmadığı, bu nedenle Avrupa Konseyi’nin 51 maddelik direktifi yayımlamak zorunda kaldığı belirtildi (DHA).

Sonuç olarak, Ayşe Keşir’in açıklamaları, Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki çabalarını ve mevcut yasal düzenlemelerini öne çıkarırken, Avrupa’nın bu konudaki yetersizliklerini de gündeme getirdi. Kadın hakları mücadelesinin en önemli sorunlarından birisi olan yasal yükümlülükler ve uygulamalar arasındaki derin çelişkiler, ilerleyen süreçte hem Türkiye hem de Avrupa için bir tartışma konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Kadına Yönelik Şiddet Mücadelesinde Türkiye Öne Çıkıyor
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin