İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi, “İnanma Hakkı ve Çalışma Hakkı: İş Yerinde Kadınların Dini Özgürlüğü” başlıklı bir panel düzenledi. Bu etkinlik, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) işbirliğiyle gerçekleştirildi. Panelde önemli bir konuşma yapan KADEM Mütevelli Heyeti Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, kadınların iş hayatındaki dini özgürlüklerinin büyük bir mesele olduğunu vurguladı. Geçmişte Fransa’da kadınların çalışma ve inanç özgürlüğü arasında zorluklar yaşadığını gözlemlediklerini dile getiren Bayraktar, “Bunun sonucu olarak birçok kadın, inanç özgürlüğünü yaşamayı tercih ediyor. Ne yazık ki, bu tercih, kadınların sosyal ve ekonomik hayatındaki pozisyonunu geri düşürüyor ve yıllardır mücadele edilen kadın hakları ile kadın-erkek fırsat eşitliği konularında gerilemelere neden oluyor” şeklinde ifadelerde bulundu.
Tüm bunların yanı sıra, Bayraktar Avrupa’daki bazı istatistiklerden de bahsetti. “Başörtülü bir fotoğrafla yapılan iş başvurularında, başvurunun kabul edilme oranının yüzde 65 oranında düştüğünü gösteren çalışmalar mevcut. Yine Avrupa’da başörtülü kadınların çalışma hayatında yüzde 30-40 arasında ayrımcılığa uğradığını görmekteyiz” diye belirtti. KADEM olarak, kadınların iş yerlerindeki inanç özgürlüğünü korumanın yalnızca bir kadın hakları meselesi değil, aynı zamanda bir insan hakları meselesi olduğuna inandıklarını dile getiren Bayraktar, bu özgürlüğün koruması için mücadele ettiklerini vurguladı.
Panel, kadınların dini özgürlüklerinin iş yaşamlarına yansımalarının yanı sıra, toplumda nasıl algılandığına ve bu durumun onlara sağladığı ya da sağladığına inandıkları fırsat eşitliklerine dair önemli tartışmalar içeriyordu. Bu tür etkinliklerin, kadınların iş hayatında daha görünür hale gelmelerine, inançları gereğince özgürce çalışabilmelerine ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına vurgu yapılmasına katkı sağlaması bekleniyor.
Özellikle günümüzde kadınların iş yaşamında dinlerinin getirdiği bazı zorlamalarla karşılaştıkları bilhassa dikkat çekti. Bu tür paneller, toplumda kadının rolünü ve kadın haklarını geliştirmek için atılan adımların önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Konuşmacılar, iş yerlerinde kadınların inançlarını rahatça yaşayabilmesi ve bunun yanında eşit fırsatlarla çalışma imkanlarına sahip olabilmeleri gerektiğinin altını kalın bir dille çizdi.
Sonuç olarak, bu panelde vurgulanan konular, sadece Türkiye’de değil, uluslararası platformlarda da tartışılan ve tartışılması gereken önemli meselelerdendir. Kadınların inanç özgürlüğü, sadece kendi bireysel hakları değil, aynı zamanda toplumun genel gelişimi için de kritik bir faktördür. Kadınların işyerlerinde maruz kaldıkları ayrımcılığın ortadan kaldırılması, gerçek anlamda bir toplumsal dönüşüm süreci için gereklidir. Bu nedenle, KADEM gibi kuruluşların, kadınların dini özgürlüklerini ve çalışma haklarını savunma çabaları son derece kıymetlidir. Panel boyunca yaşanan tartışmalar ve ortaya konulan veriler, bu konulara dair farkındalığı artırmak adına önemli bir adımlardır.