Son yıllarda, özellikle ekonomik fiyatları nedeniyle kamyon ve yolcu otobüsleri gibi ticari araçlarda tercih edilen kaplama lastiklerin güvenlik açısından ciddi riskler taşıdığı tespit edilmiştir. Türkiye’nin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen denetimler, bu lastiklerin bazıların güvenlik açısından tehlikeli olduğu sonucuna vararak, bu tür ürünlerin piyasadan toplatılmasına karar vermiştir. Bakanlık, bu önemli kararda dokuz farklı lastik kaplama firmasının da yer aldığını resmi olarak duyurmuştur.
KAPLAMA LASTİKLERİN GÜVENLİK SORUNLARI
Kaplama lastikler, aşınmış lastiklerin yeniden kullanımını sağlamak amacıyla üretim sürecine tabi tutulmaktadır. Bu yaklaşım, eski lastiklerin tekrar kullanabilir hale gelmesini sağlarken, maliyet açısından da önemli bir avantaj sunmaktadır. Özellikle yoğun kullanılan ticari araçlar, bu uygun fiyatlı lastikleri kullanma eğiliminde olmaktadırlar. Ancak, bu lastiklerin güvenlik standartlarından yoksun olabileceği hakkında uzmanlar, ciddi uyarılarda bulunmaktadır.
Otomobil yazarı Turgut Yüksekdağ, kaplama lastiklerin güvenli olmadığını vurgulayarak, özellikle meydana gelen kaza senaryolarında bu lastiklerin risk taşıdığını belirtmiştir. Yüksekdağ, “Araçlarda hem otobüslerde hem de ağır vasıtalar için çekici sağlayan gücün tekerleklere verilmesi gerektiğini” savunarak, “Bunlar bizi yola bağlayan avuç içi kadar kritik bir öneme sahip nesnelerdir. Dolayısıyla, her zaman en üst düzeyde gerekli diş derinliklerine sahip lastiklerin kullanılması gerekmektedir” değerlendirmesinde bulunmuştur.
‘OTOBÜSLER VE ÇEKİCİLERDE KULLANILMAMALIDIR’
Kaplama lastiklerin kullanımı hakkında belirli kurallar ve sınırlamalar da bulunmaktadır. Yüksekdağ, “Mevcut yasal düzenlemelere göre bu lastiklerin belirli koşullarda kullanılması mümkün, ancak özellikle otobüslerde kullanılması kesinlikle bir hata olacaktır” demiştir. Ayrıca çekicilerde de ön lastiklerde kaplama lastik kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Yüksekdağ, “Arka tarafta bulunan romörklerde ve diğer destekleyici lastiklerde kullanılabilir, ancak bunların da gerekli sertifikasyonların sağlandığı yerlerde hazırlanması esastır” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, kaplama lastiklerin performans ve dayanıklılık açısından öngörülen standartları karşılamadığını savunarak, özellikle ağır yarı römorklar ve otobüsler için bu lastiklerin risk unsuru teşkil ettiğini öne sürmektedirler. Yüksekdağ, “Lastikler, yol ve araç güvenliğini sağlayan en önemli unsurlardan biridir. İşte bu nedenle, güvenlik açısından kritik olan bu alanlarda riski asgariye indirmek mecburiyetindeyiz” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekmiştir.
Sonuç olarak, kaplama lastiklerin uygun fiyatlı olmalarının yanı sıra güvenlik açısında taşıdığı riskler göz önünde bulundurulmadan tercih edilmemesi gerektiği açıktır. Özellikle yolcu taşımakla yükümlü olan otobüsler ve ağır vasıtalar gibi taşıma işlevi olan araçlarda, bu tür lastiklerin kullanılması tehlike arz etmekte ve kazalara yol açabilmektedir. Bunun yanında, bahsedilen kurallara uymamak, sürücü ve yolcu güvenliğini tehlikeye sokarak, yasal yaptırımlarla karşılaşma riskini de beraberinde getirmektedir. Kaplama lastiklerin piyasaya sürülmeden önce sağlıklı bir denetim sürecine tabi tutulması ve bu tür ürünlerin gerçek güvenlik standartlarına uygun olup olmadığının sorgulanması, toplum sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.
Güvenli bir ulaşım sistemi için, uygun lastiklerin kullanılması ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiğini unutmamak gerekir.