Olay, 1 Temmuz’da Çukurova ilçesi Dörtler Mahallesi Topalak Sokak’ta gerçekleşti. Burak Kayacan, deprem korkusu yaşayan halası Hülya Aktaşlı için prefabrik ev yapmıştı. Ancak halasının ailesi, 300 bin liralık masrafı ödemeyince sorun çıktı. Kayacan, halasından parayı istediğinde reddedildi. Bunun üzerine, Kayacan tehditler savurdu. Ertesi gün Gaziantep’ten gelen enişte Kemal Aktaşlı, oğlu Emre Kaan Aktaşlı, yeğeni Akın Aktaşlı ve diğer üç kişi Kayacan’ın evine geldi. Aktaşlı ve yanındakiler, Kayacan’ı darp edip, ateş açtı. Kayacan da av tüfeğiyle karşılık verdiğinde çıkan çatışmada Kemal Aktaşlı, Kayacan ve Mahmut Demir yaralandı. Kayacan, kurtarılamadı ve hayatını kaybetti.
Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı ve 6 şüpheliyi eş zamanlı operasyonla yakaladı. Yaralanan Kemal Aktaşlı tedavi altına alındı. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından Burak Kayacan’ın cenazesi Kabasakal Mezarlığı’na defnedildi. Kayacan’ın acılı kayınvalidesi Fadime Yıldız, olayın ayrıntılarını anlattı. Evde bulunan çocuklarla birlikte saldırganların nasıl geldiğini ve saldırdığını anlattı. Yıldız, Burak’ın kucağında hayatını kaybettiğini belirtirken, acı içinde hüznünü paylaştı.
Gözaltına alınan Emre Kaan Aktaşlı, kuzeni Akın Aktaşlı, Ali Timoçin, Mehmet Taha Alyanak ve Sebahattin Gökçe’nin emniyetteki işlemleri devam ederken, yaralı Kemal Aktaşlı tedavi altında tutuluyor. Tüm yaşananlar, aileler arasında yaşanan anlaşmazlıkların ve kıskançlıkların nasıl tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir. Bu trajik olay, bir anlaşmazlığın nasıl ölümcül bir çatışmaya dönüşebileceğini gözler önüne sermektedir. Acılı ailelerin yaşadığı hüznü ve trajediyi yansıtan olay, aynı zamanda toplumda çözüm odaklı iletişimin ve anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesi gerekliliğini vurgulamaktadır.