Alıç ailesi, 2005 yılının Mart ayında kaybolan kızları Fatma ve Gülcan için 2023 Nisan ayında emniyete başvurdu. Aile, o günden bu yana hiçbir bilgi sahibi olamadıklarını ve kızlarının tekrar bulunması için yardım istediklerini belirtti. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran kaybolma vakasıyla ilgili olarak polis, başlattığı araştırmalar sonucunda her iki kız kardeşin de hayatta olduğuna dair herhangi bir iz bulamadı. Bunun üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, kaybolan Alıç kardeşlerin cinayete kurban gitmiş olabileceği ihtimali üzerinde yoğunlaşarak özel bir ekip oluşturdu.
Özel ekip, kapsamlı çalışmaları neticesinde kaybolan kardeşlerin resmi kurumlarda, özellikle de sağlık kuruluşlarında, hiçbir işlem yaptırmadığını tespit etti. Söz konusu ekip, aralarında akrabaların ve arkadaşların da bulunduğu yaklaşık 100 kişiyle görüştü. Görüşmeler sırasında, Gülcan Alıç’ın dini nikahla birlikte yaşadığı Behçet Yediminareli ve kuzeni Mevlüt Doğan’ın şüpheli davranışlar içinde olduğu belirlendi.
Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, özel ekip 4 kişiyi gözaltına alma kararı aldı. Yedi aylık teknik ve fiziki takibin ardından, kaybolan kardeşlerin öldürüldüğü anlaşıldı. Kuzenlerin HTS (Hücresel İletişim) kayıtları incelendiğinde, cinayetlerin 30 Mart 2005’te işlendiği tespit edildi. Mevlüt Doğan, 6 Kasım 2024’te gözaltına alındı ve ifadesinde suçunu itiraf ederek Gülcan ve Fatma Alıç’ı birlikte boğarak öldürdüğünü, daha sonra da Sarıkaya Mahallesi’ndeki bir bağ evinin bahçesine gömdüklerini söyledi. İtirafın ardından 7 Kasım 2024 tarihinde, Behçet Yediminareli, dini nikahı olan ortağı Y.K. ve kız kardeşi A.K. gözaltına alındı. Mevlüt Doğan’ın gösterdiği bölgede yapılan kazıda ise Alıç kardeşlere ait kemik kalıntıları bulundu. Behçet Yediminareli ve Mevlüt Doğan tutuklanırken, Y.K. ve A.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturmanın sonuçlanmasının ardından aralarındaki ilişkiler iyice netleşti. 4 kişiye yöneltilen suçlamalar sonucu, 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, cinayete giden yol detaylı bir şekilde açıklandı. Behçet Yediminareli, 16 Mart 2005’te cezaevinden tahliye olduktan kısa bir süre sonra, 30 Mart’ta Gülcan ve ablası Fatma Alıç’ı bağ evine götürdü. Onların ellerini ve ayaklarını bağlayan Yediminareli, ardından kuzeni Mevlüt Doğan’ı da bağ evine çağırdı. Doğan’dan, Gülcan Alıç’ı sorgulamasını ve cezaevinde kendisini aldatıp aldatmadığını öğrenmesini istedi.
Gülcan Alıç sorgulama sırasında konuşmayınca, Mevlüt Doğan onu boğarak öldürdü. Behçet Yediminareli ise “Arkada tanık bırakmayalım” düşüncesiyle abla Fatma Alıç’ı da boğmaya çalıştı. Fatma Alıç direnç göstermesine rağmen Behçet Yediminareli, onu çelik telli çamaşır ipi ile boğmayı başardı. Olayın ardından, Yediminareli, komşularına Gülcan ve Fatma Alıç’ın çocuklarını evde bırakarak kaçtığını iddia etti.
İddianamede yer alan ayrıntılar, cinayetin detaylarını da gözler önüne serdi. Behçet Yediminareli’nin resmi nikahlı eşi olan, fakat ayrı yaşadığı F.Y.’nin ifadesinde, olay gecesi Gülcan ve Fatma’nın çocuklarının eve getirildiği belirtildi. F.Y., Gülcan’ın çocuklarına olan düşkünlüğünü bildiğinden geri dönece