Teklif, Anayasa Mahkemesi’nin belirttiği iptal kararı doğrultusunda, kaymakam adaylarının eğitim şartlarını düzenlemek amacıyla Dahiliye Memurları Kanunu’nda önemli değişiklikler getirmektedir. Bu düzenlemeler, özellikle kaymakam adaylarının hangi eğitim kurumlarından mezun olmaları gerektiğine dair net bir çerçeve çizmektedir.
Kaymakam adaylarının, Türkiye’deki üniversitelerin dört yıllık lisans eğitimi veren fakültelerinden veya Yükseköğretim Kurulu tarafından denklik belgesi onaylanmış yabancı üniversitelerden mezun olmaları gerekecektir. Bu fakülteler arasında uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, işletme, maliye, finans, ekonometri, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bulunmaktadır. Ayrıca, kaymakam adayları, bu bölümlerin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde 80’ine sahip olmaları durumunda diğer bölümlerden ya da hukuk fakültelerinden de mezun olabilirler. Mühendislik fakülteleri ve bazı sosyal bilimler etkisi altında bulunan bölümlerden mezun olan adayların ise uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat alanlarında tezli lisansüstü eğitimini tamamlamaları gerekecektir.
Kaymakam adaylarının mesleklerine nasıl alınacağı ve nasıl yetiştirileceği konusundaki detaylar, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle daha da netleştirilecektir. Bu kapsamda, en az üç yıl kaymakamlık yapmış olanların Cumhurbaşkanlığı ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi kadrolarına atanması durumunda, bu sürelerin Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında geçmiş sayılacağı vurgulanmaktadır.
Mülkiye müfettişleri ile ilgili düzenlemelerde ise, mülkiye müfettişlerinin, kaymakam unvanını kazandıktan sonra Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında en az altı yıl çalışmış olmaları şartı getirilmektedir. Mülkiye Teftiş Kurulu’nun denetim, inceleme ve araştırma görevleri mülkiye müfettişleri tarafından yürütülecektir. Denetime tabi olan kamu kurum ve kuruluşları, müfettişlerin talep etmesi halinde gerekli belgeleri sağlamakla yükümlü olacaktır. Müfettişler, gerekli gördüğünde diğer kurum ve kuruluşlardan da yardım isteyebilir ve bu taleplerin yerine getirilmesi zorunlu olacaktır.
Bunların yanı sıra, müfettişlerin elektronik belge yönetim sistemlerine erişim hakkı olacak ve ihtiyaç duyulması durumunda ilgili birimlerden uzman personel talep edebileceklerdir. Müfettişlerin gerektiğinde teknik ve kriminal laboratuvarlardan inceleme ve tespit işlemlerine ücretsiz olarak ulaşabilecekleri de belirtilmektedir.
Birinci sınıf mülki idare amirlerinin tespiti amacıyla her yıl İçişleri Bakanlığı tarafından inceleme ve değerlendirme yapılacak, bu süreçteki değerlendirmeler ise titizlikle yürütülecektir. Emniyet Teşkilatı Kanunu’nda da bazı düzenlemeler yapılmakta; bu düzenlemeler, polis bakım ve yardım sandığına dair detaylar içermektedir. Sandığın gelirleri arasında üyelik aidatları ve bağışlar yer almakta, ancak sandığın idari ve mali açıdan özerk bir yapı oluşturacağı belirtilmektedir.
Ateşli silahlar ile ilgili düzenlemeler de dikkate değer bir değişiklik içermektedir. Bu bağlamda, ateşli silahlara ait parçaların, belirli hükümlere tabi olacağı ve bulundurulmasıyla ilgili yasal yaptırımların artırılacağı ifade edilmektedir. Örneğin, ruhsatsız silah taşıma cezasının artırılması ve bu konuda daha sıkı düzenlemelerin uygulanması öngörülmektedir.
Sonuç olarak, TBMM İçişleri Komisyonu’nca kabul edilen bu düzenlemeler, devlet idaresinin etkinliğini artırmayı ve kamu güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Alınacak yeni tedbirler ile kamu kurum ve kuruluşlarının verimliliği artırılacak, müfettişlerin yetkileri genişletilecek ve ateşli silahlarla ilgili düzenlemelerle güvenlik ön