Çanakkale’nin güzel doğasına sahip Kaz Dağları, iktidara yakın iş insanı Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni’ne karşı çıkan kadınların birleştiği bir eylem alanı haline geldi. “1 Kadındık 1000 olduk” sloganıyla yola çıkan kadınlar, Türkiye’deki bütün kadınları dayanışmaya davet etti. Bu amaç doğrultusunda, pek çok kadın birçok ilden otobüslerle Kaz Dağları’na akın etti.
Eylem alanında jandarma, kadınların toplanmasını engellemek amacıyla yoğun güvenlik önlemleri aldı ve barikatlar kurdu. Kadınların yaptığı açıklamada, “Adaletsiz, haksız ve zalim politikalara karşısesimizi yükseltiyoruz. Kadınlar yalnızca kendilerine değil, doğaya da tahakküm uygulayan bu sistemin karşısında öfkesini büyütüyor!” şeklinde ifadeler yer aldı. Bu açıklamalar, etkinliğin sadece çevresel bir kaygı değil, aynı zamanda toplumsal bir tepki olduğunu da gözler önüne serdi.
Yapılan açıklamada, Cengiz Holding’in faaliyetlerinin doğaya verdiği zararın altı çizildi. Özellikle “1 milyon ağacı yok eden Cengiz’e ve ortağı siyasi iktidara karşı kadınlar üzerlerine düşen sorumluluğu alıyor. Tehdit ve hakarete uğramayı göze alarak, canları pahasına, ormanlık alanın içinde bu katliamı gerçekleştiren iş makinelerinin, kesimcilerin önünde duruyor” denildi.
Özgür Ceylan: “Köylünün tarlasına yarı fiyatına çökmek istiyor”
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Cengiz Holdinge ait Truva Madencilik’in Çanakkale Kaz Dağları’nda genişlettiği maden arama alanını eleştirdi. Faaliyet alanı, 600 dönümden 6000 dönüme çıkarıldığı belirtildi; buna rağmen firmanın belirlenen alanın dışına taştığı vurgulandı. Ceylan, “Köylünün arazisine neredeyse yarı fiyatına çökmek istiyorlar. Amaç ucuza kamulaştırmak ve sonra da Cengiz’e devretmek… Danıştay’ın 2 Nisan’a kadar köylünün lehine karar vermesini umuyoruz” dedi.
Ceylan, SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada ayrıca, “Bölge İdare Mahkemesi’ne ruhsatın iptali davası açıldı. Başlangıçta 1 milyon ağaç kesimine tepki gösterirken böyle giderse o rakamı da geçecektir. Bölgede ağaç kesimi devam ediyor” şeklinde ifadelerde bulundu. Kamu kuruluşlarının köylünün arazisini neredeyse yarı fiyatına almak istediğine dikkat çekerken, kamulaştırma bedellerinin çok düşük olduğunu belirtti. Ceylan, “100 bin lira değerinde olan bir araziye 45 bin lira ile 80 bin lira arasında fiyat biçiliyor” dedi.
2 Nisan Kritikti
Ceylan, “Devletin vatandaşlara açtığı kamulaştırma davasında yapılan itirazlar neticesinde karar 2 Nisan’a ertelendi. Bu olumlu bir gelişme ve 2 Nisan’a kadar kamulaştırmayı kabul etmeyen köylülerin arazi hakları korunmuş olacak. O zamana kadar Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararını vermesini umut ediyoruz” diyerek umutlarını belirtti.
Sonuç olarak, Kaz Dağları’nda yaşanan bu gelişmeler, doğa koruma ve kadın mücadelesinin iç içe geçtiği bir manzara sunuyor. Kadınların dayanışması ve bölge halkının hak mücadelesi, Türkiye’nin çevresel meseleleri açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.