Aktivist, seramik sanatçısı ve sanat tarihçisi Özgür Ceren Can, kültürel mirasın korunması ve kent kimliklerinin güçlenmesi adına sanatın dönüştürücü gücüne dikkat çekerek, “Kentlerimize Sanatla Sahip Çıkalım” çağrısında bulunmuştur. Sanatın, toplumsal bağları güçlendirmek ve kültürel değerleri yaşatmak amacıyla kent yaşamında önemli bir rol oynaması gerektiğini ifade etmektedir.
İSTANBUL (İGFA) – Bundan hareketle Ceren Can, kent yaşamının tarihsel ve kültürel miraslarla zenginleşmesi gerektiğini vurgulamakta ve bu bağlamda sanatı bir köprü işlevi gören önemli bir unsur olarak görmektedir. “Kültürel mirasın kaybolmaması için kentlerdeki tarihi yapıların, meydanların ve sokakların birer sanat mekanı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum,” şeklinde açıklama yapmıştır.
Ceren Can, sanatı kentin ruhunu yaşatan en önemli unsurlardan biri olarak tanımlamakta ve şöyle devam etmektedir: “Kamusal alanlarda sanatı daha fazla görünür kılmak, kent sakinleriyle kültürel miras arasında güçlü bir bağ oluşturur. Kültürel değerlerimizi sanatla geleceğe taşımalıyız.” Bu bakış açısı ile, sanatın sadece sergi salonları ile sınırlı kalmaması gerektiğini, aksine mahallelerde, sokaklarda ve meydanlarda halka ulaşması gerektiğini savunmaktadır.
Özgür Ceren Can, kamusal sanat projelerinin kent estetiğini güçlendireceğine, toplumsal aidiyeti pekiştireceğine ve gelecek kuşaklara daha güçlü bir kültürel miras bırakılmasına katkı sağlayacağına inanarak, bu tür projelerin artarak devam etmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu yaklaşımın, sanatın yerel topluluklarla buluşmasını sağlamak ve kültürel mirasın korunmasına yardımcı olmak adına önemli olduğunu ifade etmektedir.
Sonuç olarak, Özgür Ceren Can’ın “Kentlerimize Sanatla Sahip Çıkalım” çağrısı, kentlerin kültürel kimliğini güçlendirmek ve mevcut mirasın korunmasını sağlamak amacıyla yapılan sanatsal aktivitelere ve kamusal sanat projelerine verilen önemi ön plana çıkarmaktadır. Bu tür projelerin sadece estetik bir katkı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal bağları güçlendirme işlevi de üstlenmesi gerektiği üzerinde durmaktadır.
Özgür Ceren Can’ın düşünceleri ve çağrısı, özellikle günümüzde hızla değişen ve dönüşen kentlerde sanatın önemini bir kez daha vurgulayarak, kültürel değerlerin korunmasına yönelik çağrılar yapmakta ve şehir yaşamına yenilikçi bir perspektif kazandırmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, sanatın kamusal alanlarda daha yaygın hale gelmesi, toplumdaki bireylerin ortak kültürel deneyimleri paylaşmalarına olanak tanıyacak ve böylece şehirler, geçmişin izlerini taşıyan, sanatsal bir kimlik kazanacaktır.