Keşan’da tarlaların ikinci ürün için hızlıca hazırlanması amacıyla yakılan anızlar, yasak olmasına rağmen ciddi hava kirliliğine sebep oldu. Anız yangınları sonucunda bazı bölgelerde görüş mesafesi azaldı, açık alanlarda nefes almak güçleşti ve apartmanların çatıları ile balkonlarına kül yağdı. Hava kalitesinde belirgin bir düşüş yaşanırken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezi’nin verilerine göre, ilçede hava kalitesini etkileyen partikül madde oranlarında artış meydana geldi. Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği partikül madde sınır değerinin üzerine çıkıldı ve hava kalitesi “orta” seviyelere yükseldi.
Vatandaşlar, anız yakılmasının yasak olmasına rağmen hala devam etmesi ve oluşan duman ile külün olumsuz etkilerinden şikayetçiler. Ayrıca, bu durumun çözümü için cezaların daha da ağırlaştırılmasını talep ediyorlar. Her ne kadar konuyla ilgili önlemler alınsa da anız yangınlarının kontrol altına alınması için daha etkili politikaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Yerel halk, çevrelerinin korunması ve hava kalitesinin iyileştirilmesi için daha fazla çaba gösterilmesini bekliyor.
Bu durum aynı zamanda tarım alanlarının da olumsuz etkilendiği bir konu. Anız yakma uygulamasının sonucu olarak tarım arazileri ve çevresindeki ekosistemler zarar görüyor. Bununla birlikte, tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği de tehlikeye girebiliyor. Anız yangınları tarım alanlarına ve çevreye verdiği zararlar göz önünde bulundurularak, bu konuda daha etkili ve uygulanabilir çözümler üzerinde çalışılması gerekiyor.
Sonuç olarak, anız yangınlarının Keşan’da ve çevresinde yarattığı hava kirliliği ve çevresel zararlar ciddi bir endişe kaynağı oluşturuyor. Bu sorunun çözümü için toplumun ve yerel yönetimlerin işbirliği içinde hareket etmesi, bilinçlendirme çalışmalarının artırılması ve daha sıkı önlemler alınması gerekmektedir. Aksi takdirde, hem insan sağlığı hem de çevre açısından telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabilecek sonuçlarla karşılaşılabilir.