Kıbrıs’ta öldürülen yasadışı bahis baronu Halil Falyalı’nın finans müdürü olan Cemil Önal, 16 ay tutuklu kaldığı Hollanda’dan bir Kıbrıs Gazetesi’ne bazı açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar, Kıbrıs’la bağlantılı suç örgütleri ve yasadışı bahis ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Önal’ın tutukluluğu ve serbest kalması sonrası gerçekleştirdiği bu yorumlar, toplumda birçok farklı görüşü beraberinde getirdi.
Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aralarında süregelen “turbun büyüğü” polemiği üzerine Kıbrıs konusunda üstü kapalı iddialarda bulunarak, “Esas Kıbrıs kadar büyük bir turp var” ifadesini kullandı. Bu sözler, kamuoyunda birçok farklı yoruma sebep oldu ve dikkatler tekrar Kıbrıs’ta yaşanan olaylara çevrildi.
Özel’in bu söylemleri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Dışişleri Bakanlığı gibi resmi mercilerden yalanlamalara yol açtı. Özellikle Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs merkezli bir yayın organında çıkan “MİT’in peşinde olduğu 5 kayıp video; devletin en üst kademelerine uzanan kirli ilişkiler ağı…” haberine karşı bir açıklamada bulundu. Bu açıklamada, bahsedilen iddiaların tamamının gerçek dışı olduğu belirtilerek, yasal yollara başvurulacağı ifade edildi. Dışişleri Bakanlığı, bu tür asılsız iddiaların devlet kurumlarının güvenilirliğine zarar verdiğini ve kötü niyetli bir karalama kampanyası olarak nitelendirdi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan ‘kayıp kaset’ iddialarına yanıt
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) merkezli bazı medya kuruluşlarında geçmişte yer alan haberler, kuşkusuz Kıbrıs’ta asayişin sağlanmasında önemli bir mesele haline geldi. Dışişleri Bakanlığı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti merkezli haberler hakkında bir açıklama yaparak, bu iddiaların gerçekle bir alakası olmadığını ve bir yalanlamanın gerekli olduğunu duyurdu.
Açıklamada, “Herhangi bir somut delile dayanmayan bu asılsız iddialar karşısında yasal yollara başvurulacaktır,” denildi. Buna ek olarak, Devlet kurumlarına ve bireylere yönelik bu tür iftiraların toplumda yaratabileceği güvensizliklere dikkat çekti. Açıklamada ayrıca, “Akıl ve mantık dışı kurguların yinelemek şekilde yürütülen sistematik iftira kampanyasına itibar edilmemelidir” ifadesi de kullanıldı.
Soylu’dan yanıt
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kendisiyle ilgili yapılan iddialara yanıt vererek, bu durumu bir “intikam operasyonu” olarak değerlendirdi. Soylu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve devlete destek olduktan sonra haksız yere suçlamalara maruz kaldığını belirtti. “Devletine ve milletine şerefle hizmet etmiş birine yönelik adice dedikodular bu mücadeleyi hazmedemeyenlerin ürünüdür,” ifadesiyle mevcut durumu eleştirdi.
Soylu, kişisel olarak yaşadığı bu zorlukların, çok sayıda suçla mücadele eden bir birey olarak mesleki hayatında kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Yine sosyal medya üzerinden, “Namussuzlara duyurulur: Bu ülkede, devletine ve milletine şerefle hizmet etmiş; görev süresi boyunca terörle, uyuşturucuyla, sanal kumarla… Ve daha fazlasıyla mücadele etmiş birine karşı yürütülen iftiralar intikam çabasıdır,” ifadeleriyle suçlamalara cevap verdi. Bu açıklamalarında, karalama çalışmalarını yürütenlerin hedef saptırmaya
