Hürriyet gazetesinin yazarlarından Abdulkadir Selvi, Türkiye’nin siyaset arenasında önemli bir figür olarak tanınan eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında dikkat çeken yorumlar yaptı. Selvi, Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken bir yandan da onun dürüstlüğüne vurgu yaptı: “Kılıçdaroğlu’nun eleştirilecek yanları vardır. En çok eleştirenlerden biriyim. Ama dürüst adamdı. Çalmadı, çırpmadı.”
Selvi’nin bugünkü yazısında, Kılıçdaroğlu’nun İBB’ye yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasına karşı mesafeli durduğuna dikkat çektiği ifade ediliyor. Bu durum, kamuoyunda çeşitli tartışmalara neden oldu. Selvi, Kılıçdaroğlu’nun bir önceki olağanüstü kurultayda yaptığı açıklamalara da atıfta bulunarak, “Kılıçdaroğlu, aday olmama kararımın nedeni ‘aday olursan yüzüne tükürürler’ diyen siyasetçilerin tehditleri değildir, çünkü çalanların yüzüne tükürürler ve ben çalmadım.” şeklinde bir ifade kullandığını aktardı.
Bu açıklama, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin özellikle partinin bazı üyeleri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Gökan Zeybek ile ilgili yorumlandığına dair görüşlere dikkat çekti. Selvi, Kılıçdaroğlu’nun dürüstlüğünü öne çıkararak, onun kesinlikle haksızlığa uğradığını ve bu durumda susmayacağına inandığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, özellikle İstanbul’da büyük bir kitleye hizmet eden bir belediye başkanının “şafak operasyonu” ile gözaltına alınamayacağını vurguladı. Kılıçdaroğlu, haksızlıklar karşısında asla susmayacaklarını savunarak, vatandaşlara bir mesaj vermeyi de ihmal etmedi. Bu durum, Kılıçdaroğlu’nun siyaset hayatındaki özellikle dürüstlük ve adalet anlayışını pekiştirmeye yönelik bir çabası olarak değerlendiriliyor.
Bunun yanı sıra, Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü kurultay kararına verdiği destek de dikkat çekici. Cumhuriyet Halk Partisinin tarihi ve misyonu konusunda anekdotlar paylaşan Kılıçdaroğlu, bu partinin “kuruluştur, kurtuluştur, son kaledir.” ifadesiyle önemi üzerinde durdu. Bu mesaj, partinin ve dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun Türkiye siyasetindeki konumunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kılıçdaroğlu’nun söylemleri, sadece kendi liderliği değil, aynı zamanda CHP’nin temel değerleri ve geleceği ile ilgili kaygılar taşıdığını da ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Kılıçdaroğlu’nun siyasi söylemleri ve Selvi’nin ona dair yorumları, Türkiye’deki siyasi dinamiklerin ne denli karmaşık olduğunu ve halkın gözünde bu tür figürlerin nasıl algılandığını gösteriyor. Kılıçdaroğlu’nun sözleri ve Selvi’nin değerlendirmeleri, iki farklı bakış açısının bir arada nasıl var olabileceği ile ilgili önemli ipuçları sağlamakta.