Türkiye’de barınma krizi derinleşirken, 2022 yılında geçici olarak uygulamaya konulan ve daha sonra uzatılan kirada yüzde 25 zam sınırı ile Eylül 2023’te başlatılan zorunlu arabuluculuk sisteminin sorunu çözemediği görüldü. Ev sahibi-kiracı arasındaki davalarda mahkemelerin tıkandığı, tarih belirlemek için bir yıl beklemenin gerektiği ortaya çıktı. Kirada yüzde 25 sınırına karşı tepkiler nedeniyle uygulamanın 1 Temmuz’da sona ermesi beklenmektedir.
Kira artışlarına dair eski uygulamaya dönülüyor ve kira artışları yıllık tüketici fiyat endeksi ile yurt içi üretici fiyat endeksinin ortalaması alınarak belirlenecek. Uzmanlar, sınırın kaldırılmasının piyasayı etkilemeyeceğini belirtse de ev sahiplerinin yeniden fiyat belirlemesi yapmasıyla kira tespit davalarının gündemde olabileceği öngörülmektedir. Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, 2022’de yüzde 25 sınırının yüksek oranda uygulandığını ancak 2023’te düşüş yaşandığını belirterek, düzenlemenin kaldırılmasının piyasayı düzelteceğini ifade etmiştir. Kiraz’a göre, barınma krizinin çözümü için kiralanabilir konut sayısının artması gerekmektedir.
Uzmanlar, kiralarda yaşanan krizin birkaç yıl içinde çözülebileceğini ancak kira tespit davalarının devam edebileceğini öngörmektedir. Gayrimenkul Hukukçusu Avukat Çiğdem Kezer ise 2022’de uygulanan sınırın yerinde olduğunu ancak 2023’te sorunlara yol açtığını belirterek, uygulamanın sona ermesinin piyasanın dengelenmesine yardımcı olacağını ifade etmiştir. Kezer, kirada bölgesel rayiç bedel uygulamasının devreye alınması gerektiğini vurgulamıştır.
Sonuç olarak, kirada yüzde 25 sınırının kaldırılması ve eski uygulamaya dönülmesiyle birlikte piyasanın dengelenmesi ve barınma krizinin çözümüne yönelik adımlar atılması gerektiği vurgulanmaktadır. Kiralık sosyal konutların artırılması ve bölgesel rayiç bedel uygulamasının hayata geçirilmesiyle sorunun çözüme kavuşturulabileceği belirtilmektedir.
