“`html
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat 2025 dönemine ait kısa vadeli dış borç istatistiklerini kamuoyuna açıkladı. Bu dönemde, kısa vadeli dış borç stoku, bir önceki aya göre yüzde 1,3 oranında bir azalma göstererek toplamda 173,2 milyar dolar seviyesine geriledi. Kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku ise 223,6 milyar dolar olarak belirtildi. Bu durumu, ekonomide dönüşüm ve dış borç yönetim stratejileri açısından değerlendirmek önemlidir.
Verilere göre, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku, Şubat 2025 itibarıyla bir önceki aya kıyasla yüzde 3,9 oranında bir azalma kaydederek 77,4 milyar dolara ulaştı. Bu durum, bankaların yurt dışında daha az borçlanma eğilimi gösterdiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, Merkez Bankası kaynaklı yükümlülüklerin ise yüzde 0,4 oranında bir artışla 31,6 milyar dolara yükselmesi dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Bu artış, Merkez Bankası’nın belirli bir dönem boyunca döviz rezervlerini ve piyasa müdahale mekanizmalarını sürdürme çabasıyla ilişkili olabilir.
Bankaların yurt dışından kullandığı kısa vadeli kredilerde de belirgin bir düşüş yaşandı. Önceki aya göre yüzde 8,3 oranında azalarak rakam 19,2 milyar dolara kadar geriledi. Yurt dışında yaşayan bireylerin ve kurumların, Türkiye’deki bankalardaki mevduatları ise yüzde 1,4’lük bir artış göstererek 18,3 milyar dolara yükseldi. Bu, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının birikimlerini Türkiye’deki bankalara güvenerek yatırmaya devam ettiğini göstermektedir.
Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları, 18,8 milyar dolara ulaşırken, TL cinsinden mevduatları ise yüzde 7,2 oranında bir azalma göstererek 21,1 milyar dolara düştü. TL üzerinde yaşanan bu azalma, piyasalardaki belirsizlikler ve yükümlülüklerin artırılması gibi faktörlerden kaynaklanıyor olabilir. Bu durum, Türkiye’nin para politikasını ve döviz kurlarını etkileme potansiyeline sahiptir.
Diğer sektörler kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku ise bir önceki aya nazaran yüzde 1,2 oranında artış göstererek 64,2 milyar dolara ulaştı. Bu artış, çeşitli sektörlerin dış ticaret ve finansman kaynaklarını etkin bir biçimde kullanmasından kaynaklanabilir. Özellikle, dış ticaret işlemlerinden kaynaklanan ticari kredilerde yüzde 1,2’lik bir artışla beraber 59,8 milyar dolara ulaşıldığı görülmektedir. Ayrıca, nakit kredilere dayalı yükümlülüklerde de aynı oranda bir artış söz konusu olup, rakam 4,4 milyar dolara yükselmiştir.
Döviz kompozisyonuna bakıldığında, kısa vadeli dış borç stokunun yüzde 35,8’inin dolar cinsinden, yüzde 25,2’sinin avro cinsinden, yüzde 23,7’sinin ise Türk Lirası cinsinden olduğu kaydedilmiştir. Diğer döviz cinsleri ise yüzde 15,3 seviyesinde yer almaktadır. Bu dağılım, Türkiye’nin döviz kurlarındaki hareketlilik ve dış finansman kaynaklarına olan bağımlılığı hakkında önemli veriler sunmaktadır.
Şubat 2025 itibarıyla, kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stokunu incelediğimizde, Merkez Bankası ile genel hükümetin toplam yükümlülüklerinin bir önceki aya göre artış gösterdiği; bankalar ve diğer sektörlerin yükümlülüklerinin ise azaldığı dikkat çekmektedir. Bu durum, Merkez Bankası’nın mali denetim ve istikrar sağlama çabalarının bir yansıması olabilir. Özellikle, ekonomik belirsizliklerin olduğu dönemde, merkez
