Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan bir genelgede, kitle imha silahlarının yalnızca devletler tarafından değil, aynı zamanda terör örgütleri ve diğer yasa dışı gruplar tarafından da kullanılabileceğine dikkat çekilmiştir. Bu tür silahların oluşturduğu tehdit ile mücadele etmenin zorunluluğu vurgulanırken, kitle imha silahlarının finansmanı konusunda faaliyet gösteren kaynakların engellenmesinin kritik bir öneme sahip olduğu ifade edilmiştir.
Genelgede ayrıca, kitle imha silahlarının yapımında kullanılan ve ithali, ihracı ve transiti yasaklanan madde, malzeme ve ekipmanların yanı sıra transferi yasak olan teknolojilerin takip edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu kapsamda, gümrük denetimlerinin sıkılaştırılmasının, küresel güvenliğin sağlanması açısından büyük önem taşıdığına dair açıklamalarda bulunulmuştur.
YENİ ADIMLAR ATILACAK
Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yaptırım kararlarına uyum sağladığı ve Mali Eylem Görev Gücü’nün bir üyesi olarak uluslararası standartları benimsediği belirtilmiştir. Bu bağlamda, ilgili kurumlar arasında koordinasyon sağlanması, denetim faaliyetlerinin yürütülmesi ve finansal hareketlerin kontrol altına alınması amacıyla yeni adımlar atılacağı aktarılmıştır.
Genelgede, ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliğinin teşvik edilmesi, kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı alanındaki denetim faaliyetlerinin yürütülmesi için Denetim ve İş Birliği Komisyonu’nun kurulmuş olduğu hatırlatılmıştır. Bu komisyondan beklentiler; mevcut durumun analiz edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınarak etkin bir denetim mekanizması kurulması şeklinde sıralanabilir.
Komisyonun görev ve yetkileri doğrultusunda, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) koordinesinde, ilgili kurum ve kuruluşların ortaklaşa çalışarak hazırladığı “Türkiye’de Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanı ile Mücadelede Etkinliğin Artırılması Strateji Belgesi’nin (2025-2029)” MASAK’ın resmi internet adresinde yayımlanacağı ifade edilmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarının bu strateji çerçevesinde üzerlerine düşen görevleri yerine getirmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Genelgede yer alan bu adımlar, Türkiye’nin küresel güvenliğe olan katkısını artırmayı hedeflemekte ve yasadışı silahların kontrol altına alınması noktasında uluslararası işbirliğinin gerekli olduğunu dillendirmekte. Kitle imha silahlarının önlenmesi için atılacak adımlar, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin ulusal güvenlik stratejileri ile uyumlu bir şekilde hareket edeceği öngörülmektedir.
Yılda düzenli olarak güncellenmesi beklenen bu strateji belgesi ile, kitle imha silahlarının finansmanını önleyen düzenlemelerin etkinliği artırılmaya çalışılacak. Böylece Türkiye, hem kendi güvenliğini sağlamada hem de uluslararası hak ve yükümlülüklerine uygun davranarak, barış ve güven ortamının sağlamlaştırılması amacıyla daha etkin bir rol üstlenebilecektir.
Genel olarak, bu genelgenin uluslararası alanda da büyük yankı uyandırması beklenmektedir. Zira, kitle imha silahlarının yayılması, tüm dünyayı tehdit eden bir sorun olarak kabul edilmektedir. Türkiye’nin bu konuda attığı adımlar, diğer ülkelere de örnek teşkil edebilir ve uluslararası işbirliğine olan ihtiyacı yeniden gündeme getirebilir.
Ayrıca, komisyonun kurulması ile birlikte, anlaşmalara uyum sağlama, kontrol sistemlerinin geliştirilmesi ve denetimlerin artırılması gibi konular daha sistematik bir hale gelecektir. Böylelikle, global ölçekte kitle imha silahlarının yayılmasını önlemek amacı
