Türkiye’nin kıyılarının turizm ve otelcilik sektörü tarafından işgal edilerek halkın erişimine kapatılması üzerine başlatılan ‘Kıyılar Halkındır Halkın Kalacak’ eylemleri devam etmektedir. Son olarak Bodrum Kadıkalesi Halk Plajı’nda gerçekleştirilen bir eylem sırasında dikkat çeken bir olay yaşanmıştır. Halk plajlarının hatta denizin bile işgal edilmesinin yetersiz görülmesi sonucu otellerin plajlar arasındaki geçişi engellemek amacıyla demir kapılar yaptırdığı ortaya çıkmıştır.
Sözcü gazetesinden muhabir Yaşar Anter, kıyılardaki bu skandal durumu “Kıyıları işgal ettiler yetmedi, denizi doldurup işgal ettiler o da yetmedi plaja demir kapı yaptılar” şeklinde haberleştirmiştir. Haber, “Doymak bilmeyen açgözlü talan düzeni” başlığı ile sozcu.com.tr’de manşete taşınmış ve büyük yankı uyandırmıştır. Haberin ardından Bodrum Kaymakamlığı ve Milli Emlak Müdürlüğü konuyla ilgili harekete geçmiş ve işgale son verilmesi için çalışmalara başlamıştır.
2018 yılında inşa edildiği belirtilen demir kapılar ekipler tarafından sökülmüş ve sahil alanı eski haline getirilmiştir. Bu gelişmeyle birlikte halkın kıyılarına ve plajlarına olan erişimi yeniden sağlanmış ve işgal girişimlerinin engellenmesi konusunda adım atılmıştır. Kıyıların halka ait olduğu ve herkesin özgürce bu alanlardan faydalanması gerektiği vurgusu yapılarak, doğal ve kamusal alanların korunmasına dikkat çekilmiştir.
Halk plajlarının ve kıyıların işgal edilerek ticari amaçlar doğrultusunda kullanılmasına karşı çıkan vatandaşlar, bu tür eylemlerle seslerini duyurmaya devam etmektedir. Kıyıların korunması, doğal alanların tahrip edilmemesi ve herkesin ortak kullanımına açık olması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu tür olayların önlenmesi ve kıyıların gerçek sahipleri olan halkın haklarının korunması için yetkililerin daha duyarlı olması gerektiği belirtilmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin kıyılarının ve plajlarının halka açık olması gerektiği ve herkesin bu doğal güzelliklerden faydalanabilmesi için gerekli adımların atılması gerektiği vurgulanmaktadır. Halkın sesini duyurmak ve kıyıları korumak adına yapılan eylemlerin devam edeceği ve benzer durumların önlenmesi için mücadele edileceği ifade edilmektedir.