Olay, 1 Temmuz 2022 akşamı Kayseri’nin Talas ilçesinde meydana geldi. Kuaförlük yapan Osman Can Gündüz, arkadaşlarıyla birlikte bir otomobil ile dolaşırken, kaldırımda yürüyen kız arkadaşı T.A.’yı fark etti. Bu sırada, Şükrü A. isimli T.A.’nın babası, kızını görüp Osman Can Gündüz’ü kovaladı. Gündüz, A.U. yönetimindeki 18 GK 971 plakalı araca atlayarak kaçmaya çalıştı. Ancak, Şükrü A., içinde kızı da bulunan aracıyla Gündüz’ün bindiği otomobili takip ederek çarptı ve durdurdu. Olay sırasında, aracından inen Şükrü A., Osman Can Gündüz’e tabancayla ateş ederek yaraladı ve T.A. ile birlikte olay yerinden kaçtı.
Yaralanan Osman Can Gündüz, ambulansla Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı fakat 17 günlük bir yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti. Şükrü A., ise bir süre sonra kızını Doğu Terminali’ne bıraktıktan sonra kayıplara karıştı. Ardından, Adana’da 46 gün sonra yakalanarak gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, Şükrü A. hakkında kasten adam öldürme suçlamasıyla müebbet hapis istemiyle dava açtı. Dava, Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Davanın ilk duruşmasında, tutuklu sanık Şükrü A. ile ölen Osman Can Gündüz’ün annesi E.B., babası F.G. ve olay anında yanında bulunan arkadaşı A.U. duruşmaya katıldı. Duruşmada, sanık Şükrü A., olay tarihinde eski eşi ile boşanma aşamasında olduğunu belirterek, eski eşinin kendisini aradığını, kızının başına kötü bir şey geldiğini söylediğini aktararak, “Kızımın bir arkadaşı olduğunu, bu kişinin kendisini ve kardeşlerini ölümle tehdit ettiğini bu durumu korktuğundan yeterince anlatamadığını ifade etti” dedi.
Şükrü A., olayın ardından kızını alarak emniyete gitmeyi planladığını belirtirken, olay sırasında silah taşımasının nedenini de açıkladı. Husumetlerinin olduğu birinin tehditlerine karşılık kendini koruma amaçlı silah taşıdığı için bu durumu gerçekleştirdiğini ifade etti. Olayın nasıl meydana geldiğini anlatan Şükrü A., olay esnasında Osman Can Gündüz ile ilgili tartışma sırasında yaşanan silah patlamasında, amacının öldürme olmadığını ve bunun bir kaza olduğunu belirtti. Ayrıca, olayın gerçekleştiği esnada kızının yanında olduğu için çok pişman olduğunu da söyledi.
Olayın tanığı olan A.U., Osman Can’ı olaydan önce evinin önünde bekleyen bir araç hakkında uyardığını söyledi ve aracın hızla takip ettiğini dile getirdi. Osman Can Gündüz’ün, kendisine “gaza bas beni vuracaklar” diye bağırdığını ifade etti. Olayın yaşandığı süre zarfında, korku içinde ve panik haliyle yaşananları anlattı ve Gündüz’ün silah sesi gelmeden birkaç saniye önce aracın içinde çöküp ağladığını belirtti. Bu tanık ifadesi, olayın ne denli paniğe yol açtığını göstermekteydi.
Ölen Osman Can Gündüz’ün babası F.G., olayla ilgili krizin başlangıcında kendisine bir telefon geldiğini, “Oğlunu vuracaklar” şeklinde uyarıldığını belirtti. Kayseri’ye doğru geldiği sırada yolda oğlunun yaralandığını öğrendiğini ifade etti. Bu durum, olayın ciddiyetini bir kez daha ortaya koymaktaydı. Osman Can Gündüz’ün annesi E.B. ise, duruşmada sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Şükrü A.’nın tutukluluk halinin devamına ve duruşmada hazır bulunmayan tanıkların zorla getirilmesine karar verdi. Ayrıca, dosyada bazı
