Türkiye’de Kur Korumalı Mevduat ve Kredilerdeki Gelişmeler
Türkiye’de kur korumalı mevduat (KKM) ve katılma hesaplarındaki düşüş trendi devam ediyor. 21 Mart 2023 ile biten haftada, KKM ve katılma hesapları toplamda 798,8 milyar TL’den 779 milyar TL’ye gerileyerek önemli bir azalma kaydetti. Bu gelişmeler, bankacılık sektöründe krediler ve mevduat tarafında ise farklı bir eğilim olduğunu gösteriyor.
Bankacılık sektörüne ilişkin açıklanan verilere göre, KKM ve katılma hesaplarındaki azalma göze çarpıyor. 21 Mart haftasında bu hesaplar 798,8 milyar TL’den 779 milyar TL’ye geriledi, bu da mevduat sahiplerinin bu hesaplardan çıkış yaptığını gösteriyor. Ekonomik belirsizlikler ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle yatırımcılar, alternatif yatırım araçlarına yönelmeye başlamış olabilirler.
Öte yandan, aynı dönem içerisinde bankaların toplam kredi hacminde artış yaşandı. Toplam kredi hacmi, 17 trilyon 251,2 milyar TL’den 17 trilyon 491,6 milyar TL’ye yükselerek dikkat çekti. Bu artış, özellikle bireysel kredilerde ve ticari kredilerdeki talepten kaynaklanıyor olabilir. Tüketici kredileri de hafif bir yükseliş göstererek 2 trilyon 157,1 milyar TL’den 2 trilyon 160,6 milyar TL’ye çıktı.
Bireysel kredi kartı harcamalarında ise gerileme gözlendi. Bireysel kredi kartı borçları 1 trilyon 880,1 milyar TL’den 1 trilyon 907,6 milyar TL’ye düştü. Bu durum, tüketicilerin harcama alışkanlıklarında bir değişiklik olduğunu veya tasarruf eğilimlerinin arttığını gösterebilir.
Bankacılık sektöründeki mevduat hacmi de 21 Mart haftasında artış gösterdi. Toplam mevduat hacmi 19 trilyon 428,4 milyar TL’den 20 trilyon 979,3 milyar TL’ye yükselerek, mevduat sahiplerinin bankalara olan güveninin arttığını veya daha cazip faiz oranları sunan bankalara yöneldiğini düşündürmektedir. Bu durumda, bankaların rekabetçi faiz oranları ile müşteri çekme çabalarının etkili olduğu görülüyor.
Buna karşılık, takipteki alacaklar da artış gösterdi. Bankaların takipteki kredi alacakları 341,7 milyar TL’den 347,6 milyar TL’ye çıkarak, bu durumun ekonomik zorlukların devam ettiğine dair bir gösterge olabileceği düşünülmektedir. Borçlarını ödemekte zorlanan bireylerin ve işletmelerin sayısının artması, bankacılık sisteminin risklerini artıran bir etki yaratabilir.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Türkiye’deki bankacılık sektörü, zorlu bir dönemeçten geçiyor. KKM ve katılma hesaplarındaki düşüş, ekonomik belirsizliklerin ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların etkilerini yansıtmaktadır. Ancak, kredi hac