Yaklaşık üç yıldır devam eden ‘Kobani Davası’, eski HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı bir davaydı. Duruşma, tutuklu sanıkların beyanlarıyla devam etti. Demirtaş, bir cümle ile tüm arkadaşlarının özgürlüğünü talep etti. Duruşmada avukatlar da beyanda bulundu. Eski RTÜK üyesi Ali Ürküt’ün avukatı olan oğlu, babasının cezaevinde kansere yakalandığını belirtti ve sorumluları dava sürecine bağladı. Avukatların beyanlarının ardından mahkeme heyeti karar için ara verdi ve sonrasında tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanan isimlerin adli kontrollerinin kaldırılması talepleri reddedildi. Davanın bir sonraki duruşması ise 16 Mayıs tarihine ertelendi. Bu süreçte siyasetçilerin duruşmaya katılmama kararlarının sonrasında katılmaları, davanın gidişatının önemli bir detayı oluşturdu. İddia makamının tutukluluk halinin devamına ilişkin talebinin kararlaştırılmasıyla birlikte davaya ilişkin ayrıntılar belirlendi.
‘Kobani Davası’nda 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı dava süreci, siyasetçilerin ve avukatların beyanları ile şekillendi. Mahkeme heyetinin aldığı kararlar ve davanın ertelenmesi, sürecin seyrini belirleyen önemli adımlardı. Davaya ilişkin sonraki duruşma tarihinin belirlenmesi, davanın geleceği açısından merak konusu olmaya devam ediyor. Tutuklu sanıkların duruşma boyunca verdiği beyanlar ve avukatların savunmaları, adaletin sağlanması adına önemli bir rol oynadı. Davanın hukuki süreç içerisinde nasıl bir sonuca ulaşacağı, kamuoyunun ve yargı sürecinin yakından takip ettiği bir konu olarak dikkat çekmeye devam ediyor.