İzmir Büyükşehir Belediyesi, Körfez bölgesinde kirliliğe neden olan gemiler ve işletmeler üzerine denetim yetkisi talep etmiş, fakat bu talep Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından reddedilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, bu duruma tepki göstererek, bakanlığın Körfez’in kirli kalmasından siyasi avantaj sağlayabileceğini ifade etmiştir. Tugay’a göre, bu tür bir davranış, ya uygun olmayan bir durumu koruma çabasıdır ya da kirliliğin devamından bir kazanım elde etme gayretidir.
Temmuz 2023’te İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümlerinin ardından, bu konu tartışma platformlarında sıkça gündeme gelmiştir. İzmir Körfez’in temizliği konusunda merkezi yönetim ve yerel yönetim arasında bir çatışma yaşanırken, bu konu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bütçe görüşmeleri sırasında da ele alınmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin denetim yetkisi talebinin reddedilmesi, bölgedeki kirliliği kontrol altına almak için gerçekleştirilecek önlemlerin uygulanmasının önünde bir engel teşkil etmektedir.
Başkan Tugay, denetim yetkisinin kendilerine verilmesi durumunda İzmir Körfezi’nin temizliği için gerekli önlemleri alacaklarını belirtmiş ve bu konuda bakanlığın görevini yerine getirmediğini vurgulamıştır. Tugay, “Eğer bu yetki bize verilseydi, dikkatli bir takip yaparak tüm kirlenmeyi önleyecektik,” diyerek konunun önemine dikkat çekmiştir. Gerek yük gemilerinin yarattığı kirlilik, gerekse sanayi kuruluşlarının atıklarının denetim eksikliği sorunları, İzmir Körfezi’nin temizliğini tehdit eden başlıca sebepler olarak öne çıkmaktadır.
“Bakanlık, temizliğin sorumluluğunda yanımızda değil”
Cemil Tugay, bakanlığın sürekli olarak İzmir Körfezi hakkında olumsuz dile sahip olduğunu ancak bir türlü yardımcı olmadığını da belirtmiştir. Bu durumun, kendilerine denetim yetkisi verilmemesi ile bağlantılı olabileceğini düşündüğünü ifade eden Tugay, şu sözlerle durumu açıkladı: “Belediyenin denetim yetkisini alması, aslında bakanlığın yükünü hafifletmek anlamına geliyor. Ancak buna rağmen, bu yardımı görmek mümkün değil. Eğer bakanlık yetkisini vermiyorsa, burada birilerinin uygunsuz davranışlarını koruyor olabilirler veya kirliliğin devamından siyasi bir çıkar bekliyor olabilirler.”
Türkiye genelindeki çevre sorunlarına da değinen Tugay, Marmara Denizi’ndeki müsilaj probleminin ve diğer bölgelerdeki çevre felaketlerinin, bakanlığın görevini yerine getirmediğini kanıtladığını belirtti. Örnek olarak, Sivas’ın Güzelyurt beldesindeki bir altın madeninin siyanür havuzunun patlaması ile Ordu’nun su kaynağı olan Melet Çayı’nın kirletilmesini gösterdi. Tugay, bakanlığın bu tür sorunlara müdahale etmekte başarısız olduğunu ve başka bir çevre bakanlığının kurulması gerektiğinin altını çizmiştir.
“Haciz durumu hakkında açıklama”
Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin vergi borçları ile ilgili ortaya atılan “haciz” iddialarını da değerlendiren Tugay, hesaplara haciz konmadığını belirtti. Hazine’den aylık hak edişlerin geldiğini, ancak bazı kesintilere dair ön bilgi bulunduğunu ifade etti. Bu durumla ilgili bekleyişlerinin sürdüğünü ve yapılandırma için başvuruda bulunduklarını da sözlerine eklemiştir.
Cemil Tugay, bu tür yapılanmaların gerçekleşeceğine duyduğu güvenle, İzmir Körfezi’nin temizliği konusunda aktif bir yaklaşım sergilemeye devam edeceklerini ifade etmiştir.