İzmir Körfezi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyeler nedeniyle balık ölümleri, kirlilik ve müsilaj gibi sorunlarla sık sık gündeme gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir Körfezi’ni eski haline getirmek için kapsamlı bir eylem planı açıklayarak çeşitli adımları teker teker hayata geçirmeye başlamışken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’dan dikkat çeken bir yetki talebi geldi.
CHP’Lİ TUGAY’DAN YETKİ TALEBİ UYANIKLIĞI
Başkan Tugay, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Körfez’e deşarj yapan işletmeleri ve kirliliğe neden olan gemileri denetleyebilmek için oluşturduğumuz yetki talebi; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından reddedildi. Körfez temizliği konusunda üzerimize düşenden fazlasını yapıyoruz. Bakanlık’tan da üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz. Kirlilik kaynaklarının önüne geçmemiz gerek. Bu konuda bize yetki vermeyen Bakanlık’ın Körfez için harekete geçmesini bekliyoruz.” sözlerini sarf etti.
Bununla birlikte Tugay’ın talep ettiği yetkinin, aslında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin geçmişte yaptığı uygulamalardaki başarısızlıkları örtbas etme çabası olduğu vurgulanmaktadır. Yetki talebi reddedilince Tugay’ın açıklamaları, hem kendi yönetimi hem de hükümet nezdindeki tehditleri birbirine bağlayarak gerçekleştirildiği gözlemlenmektedir.
‘KİMSEYE BÖYLE BİR YETKİ VERİLMEDİ’
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, sabah.com.tr’ye konuyla ilgili yaptıkları açıklamada, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hem marina hem de gemicilik faaliyetleri yürüttüğünü belirtti. Yetkililer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne denetim yetkisi vermek; kendi kendisini denetleyen bir kurum haline getirmek anlamına geliyor. Belediye, kendi açığı ortaya çıkmasın, cezai işleme uğramasın diye yetki istiyor. Böyle bir şeye izin verilmesi mümkün değildir.” şeklinde ifade ettiler.
Bakanlık yetkilileri, herhangi bir belediyeye körfezde deşarj yapan işletmelerin denetimi için bu denli bir yetki verilmediğini belirterek, “Körfez’e atıksu deşarjı yapan en büyük tesis İzmir Büyükşehir’e ait olan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’dir.” bilgisini paylaştı. Bu durum, yapılan denetimlerin ve ceza uygulamalarının yalnızca belirli bir noktaya kadar işleyeceği anlamına gelmekte ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin konuyla ilgili geçmişte aldığı cezaları gölgede bırakmaktadır.
Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çevre mevzuatında belirtilen standartların üzerinde kirli suları İzmir Körfezi’ne deşarj ettiği gerekçesiyle ceza kesilmiş olması, bu konudaki önemini artırmaktadır. Bu ceza uygulamaları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çevre yönetim politikalarının sorgulanmasına neden olurken, aynı zamanda halk sağlığı için de endişeleri beraberinde getirmektedir.
Tüm bunlar ışığında, Körfez’in temizliği ve korunması için belediyenin üzerindeki yükün ne derece olduğunu tartışmak elzem hale gelmektedir. Hükümet ve yerel yönetim arasındaki bu karşılıklı sorumluluklar, İzmir Körfezi’nin geleceği için hayati önem taşımaktadır.
