Son dönemde ekonomideki sorunlar, faizlerdeki artış ve reel ücretlerdeki gerileme, sorunlu kredi hacminde hızlı bir artışa neden oldu. Merkez Bankası’nın verilerine göre, bankaların ve finansman şirketlerinin tasfiye olunacak alacakları son dört haftada 32 milyar TL artarak 242,9 milyar TL’ye yükseldi. Bu artış oransal olarak yüzde 11,8 oldu. Önceki dönemlere kıyasla bu artış oldukça hızlı gerçekleşti. Bankaların tasfiye olunacak alacakları yılbaşından bu yana 52,9 milyar TL arttı ve bu artışın yüzde 60,5’i son dört haftada gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre tasfiye olunacak alacak hacmi yüzde 43,6 artış gösterdi.
Son dört haftada tasfiye olunacak kredilerdeki 32 milyar TL’lik artışın büyük bir kısmı bireysel kredi kartı borçlarından kaynaklandı. Bireysel kredi kartında tasfiye olunacak alacak miktarı son bir yılda yaklaşık üç kat artarak 10,2 milyar TL’den 37,2 milyar TL’ye yükseldi. Tüketici kredilerinde de artış gözlendi; son bir yılda yüzde 63,9 oranında artarak 41,8 milyar TL oldu. Ticari ve diğer kredilerde de artış yaşandı ve son dört haftada 30,6 milyar TL artarak 164,1 milyar TL’ye ulaştı.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre, bireylerin kredi kartı ve kredi borçları nedeniyle yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı önemli bir artış gösterdi. Bireysel kredi kartı borcu olan kişi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 69,7 artarak 645 bin kişiye yükseldi. Aynı dönemde bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal eden kişi sayısı da yüzde 34,3 artarak 536 bin kişi oldu. Toplamda bireysel kredi kartı ve kredi borçları nedeniyle yasal takibe intikal eden kişi sayısı yüzde 43 artarak 891 bin kişiye ulaştı. Bu durum, borçların geri ödenmesinde yaşanan sıkıntıların ve ekonomik zorlukların bir yansıması olarak görülebilir.
Kredi kartlarında en fazla gecikme faiz oranı aylık yüzde 4,55 olarak açıklandı. Bu durum, borçların ödenmesinde yaşanan zorlukların ve ekonomik belirsizliğin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Sonuç olarak, ekonomideki durgunluk ve faiz oranlarındaki artış, sorunlu kredi hacminde hızlı bir artışa neden olarak bankaları ve finansman şirketlerini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu durumun ekonomik dengeler üzerindeki etkileri yakından takip edilmelidir.