Küçükçekmece’de yaşayan 17 yaşındaki İnci Başaran, 3 gündür kayıp olarak aranmaktaydı. Kaybolduğu günden beri ailesi ve yakınları tarafından her yerde aranan genç kızın cesedi, Menekşe Deresi’nde balıkçılar tarafından bulundu. İnci Başaran’ın cesedi, Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemleri tamamlandıktan sonra son yolculuğuna uğurlandı.
İnci Başaran’ın cenaze merasimi, Küçükçekmece merkezinde bulunan Fatih Camii’nde, öğle namazının ardından kılındı. Cenaze namazı, aile üyeleri ve yakınları tarafından katılım ile gerçekleştirildi. Merasim sonrasında, İnci’nin cenazesi Silivri’ye götürülerek Gümüşyaka Mezarlığı’nda defnedildi. Bu talihsiz olay, başta ailesi olmak üzere, birçok kişinin derin üzüntü duymasına neden oldu.
Ağabey Mazlum Başaran, kız kardeşinin kaybolduğu günden itibaren her yeri aradıklarını belirtti ve olayın nasıl geliştiğini anlattı. “Pazartesi günü saat 16.00’da evden çıkıp gitti. O esnada evde sadece ablası vardı. İnci, birkaç saat içerisinde eve dönmedi. Böyle bir şeyi yapmayacak biriydi. Ailemiz durumu ciddiye alıp karakola başvurdu. O gece, gözaltına alınan bazı kişilerle birlikte arama yapılmasına rağmen hiçbir bilgiye ulaşılamadı,” dedi.
Devamında detayları paylaşan Mazlum Başaran, “2-3 gün bu belirsizlikle devam etti. Ancak dün gece gelen acı haber bizleri derinden sarstı. Olay yerinde tek başına bulunmuş. Şu anda polis ve savcı bu olayla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Biz ve ailemiz olarak İnci’nin olabileceği her yeri gezdik fakat hiçbir emareye ulaşamadık. Bize iletilen bilgilere göre, cesedi suyun içinde yaklaşık 1,5 günden fazla kalmış. Bu, onun ilk gece içinde suya düştüğünü gösteriyor. Elimizdeki bilgilere göre, İnci’nin boğulma olayı yaşadığı ve çenesinin kırıldığı bilgisi var. Düşmesinden dolayı çeşitli yaralanmalar da meydana gelmiş,” şeklinde konuşarak acısını paylaştı.
Bu trajik olay, toplumda büyük yankı uyandırmış durumda. Genç yaşta kaybedilen İnci Başaran için, ailesinin yaşadığı acı ve şok, herkesin içini burkuyor. Genç kızın hayatından koparılması, ona en yakın olanlar için tarifsiz bir boşluk yaratırken, adli soruşturmalar da sürüyor. Olası delillerin gün yüzüne çıkması ve sorumluların bulunması, aile için büyük bir önem taşıyor.
Bu tür olayların tekrarlanmaması adına, toplumsal bilincin artırılması gerektiği açıkça anlaşılmaktadır. Ailelerin çocuklarına daha fazla dikkat etmeleri, genç nüfusun güvende olması için kritik bir unsur olarak öne çıkmaktadır. İnci Başaran’ın yaşamı, gençlerin güvenliği konusunda bir hatırlatıcı niteliğinde olarak hafızalarda kalacak.