Edirne’nin İpsala ilçesine bağlı Küçükdoğanca köyünde, köy sakinlerinin iş imkânları dolayısıyla büyük şehirlere taşınması, köyde derin bir yalnızlığa neden oldu. Bu durum, köyde kalan tek çocuk olan 10 yaşındaki Ayça Durmaz için, arkadaşsız bir yaşamı zorunlu hale getirdi. Şu anda 100 nüfuslu bu köyde, yaşayanların büyük kısmı yetişkinlerden meydana geliyor; köyün 52’si erkek, 48’i kadın olmak üzere 100 kişilik bir nüfusa ulaşan köy, bu durumla beraber sosyal anlamda ciddi bir kan kaybı yaşamaktadır.
Ayça Durmaz, köyde arkadaşsız bir çocukluk geçirirken, boş zamanlarını dedesi ve dedesinin arkadaşlarıyla geçiriyor. Onlarla olan ilişkisi, Ayça için önemli bir destek unsuru oldu. Eğitimine, Aliço Pehlivan Köyü İlkokulu’nda taşımalı eğitimle devam eden Ayça, “Dedem ve arkadaşları ile çok iyi anlaşıyorum. Boş zamanlarımı onunla geçiriyorum. Çok iyi arkadaş olduk” diyerek, yaşadığı bu durumu çocuğun gözünden samimi bir şekilde dile getiriyor.
Küçükdoğanca köyü, Edirne’deki diğer müreffeh köylerin aksine nüfus kaybı nedeniyle içsel bir boşluk yaşıyor. Ayça’nın yaşıtlarının büyük şehirlere taşınması, köydeki sosyal yaşamı olumsuz etkiledi. İnsanların birbirleriyle olan etkileşimi ise büyük ölçüde azalmış durumda. İpsala Kaymakamı Ömer Sevgili, bu durumu gözlemlemek ve köy sakinleriyle bir araya gelmek için Küçükdoğanca köyünü ziyaret etti. Ziyaret esnasında Kaymakam Sevgili, minik Ayça Durmaz ile yakından ilgilendi ve onunla bir süre sohbet etti. Bu sohbet sırasında, Kaymakam Sevgili, “Minik Ayça köyde genellikle dedesi ve dedesinin arkadaşlarıyla arkadaşlık yapıyor” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Küçükdoğanca köyündeki yaşam, sadece ekonomik zorluklarla değil, aynı zamanda sosyal ilişkilerin zayıflamasıyla da zor bir hale geliyor. Ayça gibi çocuklar, çevrelerinde yaşıt bulamadıkları için büyük bir yalnızlık içinde büyüyorlar. Dedesi ve dedesinin arkadaşlarıyla kurduğu bu ilgi, Ayça için bir teselli kaynağı olsa da, köydeki sosyal yapının yeniden canlanması gerektiği aşikâr.
Köydeki bu durum, hem yerel yönetimlerin hem de kamuoyunun dikkatini çekmesi gereken bir mesele. İpsala’nın yerel yönetimi, gençlerin yerinde kalmalarını teşvik edici projeler geliştirerek, köyün sosyal dokusunu yeniden güçlendirebilir. Ayça gibi çocukların yalnızlıklarının sona ermesi, hem onların gelişimi hem de köydeki sosyal dayanışmanın yeniden sağlanması adına önemli bir adım olacaktır.
Küçükdoğanca köyü, hem demografik hem de sosyal anlamda sıkıntılı bir dönemden geçerken, Ayça Durmaz’ın yaşadığı yalnızlık, bu sıkıntının en somut örneğini oluşturuyor. Gelecek nesillerin köyde daha sağlıklı bir sosyal yapıda büyümeleri, ancak herkesin üzerine düşen sorumlulukları almasıyla mümkün olacak.