Kula-Salihli Jeoparkı, Antik dönem tarihçisi Strabon’un “Geographika” adlı kitabında “Katakekaumene” (Yanık Ülke) olarak geçen bir bölgedir. Bu alanda tarihi miras, doğal güzellikler ve kaplıcalar bulunmaktadır.
Türkiye’nin tek UNESCO tescilli jeoparkı olan Kula-Salihli Jeoparkı, volkanik tepeleri ve “kaya denizi” ile bilim insanları için doğal bir laboratuvar niteliğindedir. Burada TÜBİTAK destekli proje kapsamında araştırma yapan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi’nden 12 bilim insanı çalışmaktadır.
Bölgede yapılan araştırmalar sonucunda 8 adet magma odası tespit edilmiştir. Bu magma odalarının en büyüğü yaklaşık 5 kilometre derinliğe kadar uzanmaktadır. Bilim insanları, bu magma odalarının depremlerden etkilenebileceğini ve püskürme riski taşıdığını değerlendirmektedir.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Özgür Karaoğlu, bölgedeki 10 bin kilometrekarelik alanı incelerken 8 adet irili ufaklı magma odası tespit ettiklerini belirtmiştir. Ayrıca en son 4 bin 700 yıl önce bölgede volkanik aktivite yaşandığı bilinmektedir.
Ankara Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bülent Kaypak ise bölgede yapılan araştırmaların bilimsel ve ekonomik katkılar sağlayacağını belirtmiştir. Magma odalarının yerlerinin ve büyüklüklerinin belirlenmesi açısından önemli bulgular elde ettiklerini ifade etmiştir.