Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından yapılan açıklamada, ihracat pazarlarını analiz etmek amacıyla hazırlanan İhracat Pazar Monitörü’nün kasım ayı sonuçları duyuruldu. Bu rapor, önemli pazarlarda oluşan talep koşulları ile global ekonomideki talep ve riskleri takip eden bir istatistiksel araç olarak işlev görüyor.
Kasım ayında, her iki önemli endekste de yıllık bazda ve bir önceki aya göre belirgin bir artış gözlemlendi. İhracat yapılan pazarların durumunu izlemek için kullanılan İhracat Talep Endeksi, kasımda aylık bazda %0,8, geçen yılın aynı dönemine göre ise %0,1 artarak 100,3 değerini aldı. Bu, uzun dönem ortalamasının üzerinde bir performansı ifade ediyor ve pazarın olumlu yönde geliştiğini gösteriyor.
Bu olumlu artışın nedenleri arasında, enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin yanı sıra, özellikle iş ve tüketici güveninde yaşanan pozitif dönüşümler ve sanayi üretimindeki iyileşmeler öne çıkıyor. Bu faktörler sayesinde talep endeksi, uzun dönem ortalamasının üzerine çıkma başarısını elde etti.
Öte yandan, TİM tarafından oluşturulan Pazar Dayanıklılık Endeksi de önemli bilgiler sunuyor. Uzun ve kısa vadeli sosyal, ekonomik ve politik göstergeler kullanılarak oluşturulan bu endeks, ihracat pazarlarının risklere karşı dayanıklılığını ölçen bir araç olarak dikkat çekiyor. Kasım ayında, bu endeks aylık bazda %0,3 ve geçen yılın aynı ayına göre %0,2 artış göstererek 99,5 seviyesine ulaştı.
Küresel jeopolitik risklerin sınırlı bir şekilde gerileyebilmesine rağmen, ihraç talep endeksindeki iyileşme, ihracat pazarları genelinde dayanıklılığı olumlu yönde etkiledi ve endeksi uzun dönem ortalamasına yaklaştırdı. Böylece, piyasalarda yaşanan olumlu hava ve iyimser ekonomik göstergeler, Türkiye’nin ihracat performansına olumlu yansıdı.
Sonuç olarak, TİM’in kasım ayı itibarıyla sağladığı veriler, Türkiye’nin ihracat pazarında yaşanan gelişmelerin ve olumlu trendlerin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Uzun vadeli kazançların sağlanması ve ihracatın güçlenmesi için, bu tür istatistiklerin ve pazar analizlerinin sürekli olarak takip edilmesi gerektiği öne çıkıyor. Türkiye, mevcut ekonomik koşulları değerlendirecek ve bu veriler ışığında yeni stratejiler geliştirerek, global pazardaki konumunu daha da sağlamlaştırma çabasında devam edecektir.