Durgut, Meclis’te, Çocukları Tütün Salgını ve Zararlarından Koruma İnisiyatifi’nde yer alan öğretim üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Durgut, “Küresel sigara firmalarından birinin, sigara tüketim oranlarının düşmesi karşısında gençleri ısıtılmış tütün ürünlerine başlatma çabası ifşa oldu. Sızan belgeler, zehirli tütün ürünü olan IQOS’un toplum genelinde kabul görmesini sağlamak amacıyla politika yapıcıları, sağlık uzmanlarını, işletmeleri ve tüketicileri etki altına almaya yönelik sinsi planlama içerisinde olduğunu gösteriyor. Bu belge, tütün endüstrisinin sigara içilmesinin yasak olduğu mekanlarda ısıtılmış tütün ürünleri kullanımına izin verilmesi, endüstrinin kirli ürünlerinin zarar azaltıcı özelliklerine yönelik mesnetsiz iddialarının yayılması ve ısıtılmış tütün ürünlerine düşük vergilendirme yapılması yönünde lobi faaliyetleri yürüttüğünü ortaya koyuyor. Tütün endüstrisi elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleriyle yeni bir tür tütün salgını oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Çok, elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri kullanımı sırasında aynı anda 9 bin kimyasala maruz kalındığını vurgulayarak, “Yayın aşamasında olan çalışmamızda da dünyada ilk kez ısıtılmış tütün ürünlerinin DNA’mızda oluşturduğu değişikliklere ilişkin yeni bulgular elde edildi. Isıtılmış tütün ürünleri ciddi boyutlarda DNA hasarlarına yol açıyor” dedi. Türkiye Solunum Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Müşerref Şule Akçay da yapılan araştırmalarda ısıtılmış tütün ürünlerinin, geleneksel sigara gibi sağlığa zararlı olduğunu, ayrıca akut etkilere yol açtığını anlattı.
Daha fazla insanın ısıtılmış tütün ürünlerine maruz kalmasının sağlık açısından ciddi riskler taşıdığını belirten Prof. Dr. İsmet Çok, sivil toplum örgütlerinin, sağlık kuruluşlarının ve devletin bu konuda daha sıkı tedbirler alması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Çok, “Tütün endüstrisi sürekli olarak tütün ürünlerini gençler arasında popüler hale getirmek için stratejiler geliştiriyor. Bu durumu fark edip, önlem almazsak gelecek nesilleri büyük bir sağlık riskiyle karşı karşıya bırakmış oluruz” ifadelerini kullandı.
Tütün endüstrisinin çeşitli lobi faaliyetleriyle ısıtılmış tütün ürünlerini toplumda kabul görmüş, zararsız bir alternatif gibi sunmaya çalıştığı belirtiliyor. Bu durumun önlenmesi için daha fazla bilinçlendirme çalışmaları yapılması, eğitim kurumlarında tütün ve zararları hakkında detaylı bilgi verilmesi gerektiği vurgulanıyor. Sağlık Bakanlığı’nın tütün endüstrisinin bu tür hilelerine karşı daha sıkı düzenlemeler getirmesi gerektiği de uzmanlar tarafından dile getiriliyor.
Sonuç olarak, tütün endüstrisinin ısıtılmış tütün ürünleriyle gençleri hedef alarak yeni bir tür tütün salgını oluşturma çabalarına karşı toplumun bilinçli ve bilgili olması önem arz etmektedir. Sağlık uzmanları, akademisyenler, sivil toplum örgütleri ve devlet kurumları arasında iş birliği yapılarak, tütün endüstrisinin zararlı etkilerini ortaya koymak ve toplumu bu konuda bilinçlendirmek için ortak çalışmalar yürütülmelidir. Bu sayede genç nesillerin sağlığı korunabilir ve tütün endüstrisinin zararlı politikaları engellenebilir.