1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. Kürt Sorununa Demokrasiyle Barış Çağrısı

Kürt Sorununa Demokrasiyle Barış Çağrısı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2025 yılı bütçesi görüşülürken, DEM Parti Urfa Milletvekili Mithat Sancar, barış meselesinin çözümüne dair önemli açıklamalarda bulundu. Sancar, barış konusunun esas olarak Kürt sorununa demokratik çözüm ve çatışmaların nihai olarak ortadan kaldırılmasına yönelik bir süreç olduğunu belirtti. Bu sürecin ilerlemesi için yalnızca barış kelimelerinin söylenmesinin yeterli olmadığını, çeşitli adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Sancar, konuşmasında güvenlik anlayışının Soğuk Savaş döneminden sonra değiştiğini, devlet odaklı ve askeri nitelikli güvenlik kavramlarının yerini insanı temel alan insani güvenlik anlayışının aldığını kaydetti. “Devlet temelli güvenlik anlayışı, askeri harcamalarla sürekli olarak desteklenmektedir ve bu da savaşa yatırım yapmak anlamına gelmektedir.” ifadelerini kullandı. Sancar’a göre, mevcut bütçede de askeri harcamaların ağırlığı devam etmektedir.

Barış ve Eşitlik Vurgusu

Sancar, barışın savaşın zıttı olan basit bir kavram olmadığını, sosyal ve kültürel birçok unsuru içerdiğini ifade etti. Türkiye’de barış talebinin yıllardır gündemde olduğunu ancak istenen sonuçlara ulaşılamadığını belirtti. Barışın sağlanabilmesi için şiddeti doğuran nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekti. “Eğer insanları dilinden ve kültüründen mahrum bırakırsanız, bu onları kendi potansiyellerinin altında yaşamaya zorlar,” şeklinde uyarıda bulundu.

Öfke ve Nefret Söylemleri

Mithat Sancar, toplumda öfke ve düşmanlık içeren söylemlerin tekrar edilmesinin barışa giden yolu tahrip ettiğini ve zorlaştırdığını ifade etti. Barışın kurulabilmesi için, herkesin kaygılarını dikkate alacak bir barış dili geliştirilmesi gerektiğini savundu. “Kürt sorununda barış sağlanacaksa, bu kapsamda tüm toplumun ikna edilmesi gerekmektedir,” dedi.

Sancar, ayrıca bölgesel barış perspektifine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Rojava’nın Türkiye için bir tehdit olarak algılandığını ama asıl önemli olanın Rojava’daki Kürtlerin haklarını kabul etmek olduğuna işaret etti. Bu durumun barış konusunda ilerleme kaydedebilmek için zorunlu olduğunu vurguladı.

Barış Talebi ve Savaşın Gerçekleri

Sancar, barış istemenin bazen zayıflık olarak görülebileceği eleştirisinde bulundu. Ancak, savaşın acısını yaşayan insanların barışın önemini çok iyi bildiklerini belirtti. Barışçıl bir yaklaşımın geliştirilmesi gerektiğini, yerel ve bölgesel fay hatlarının dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini ifade etti. “Fay hatlarının oluşturabileceği büyük yıkımlar ve felaketler açısından sorumlu davranma zorunluluğumuz var,” diyerek barışın ne kadar kritik olduğunun altını çizdi.

Sonuç olarak, Sancar, barışın kalıcı olabilmesi için toplumun geneli tarafından desteklenmesi ve bu konuda güçlü bir irade gösterilmesi gerektiğini, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu tarihi dönemde herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin