Yaya yollarına yazılan uyarılar, Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde bulunan DEM Partili belediye tarafından yazıldı. Bu uyarı yazıları, “Pêşî Peya/Önce Yaya” ve “Hêdî/Yavaş” şeklinde Kürtçe olarak kaleme alındı. Ancak, bu yazılar yazıldıktan bir gün sonra kimliği belirsiz bir ya da birkaç kişi tarafından siyah boya kullanılarak kapatıldı.
SİLME İŞLEMİ GERÇEKLEŞTİ
Edinilen bilgilere göre, uyarı yazıları gece saatlerinde silinirken, daha önce de İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla benzer şekilde Van, Diyarbakır, Mardin ve Batman gibi şehirlerde Kürtçe uyarı yazıları silinmişti. Bu olaylar, Kürtçe dilinin yasaklanması ya da sadece resmi dil olarak kabul edilmesi konusunda tartışmalara yol açmaktadır.
Özellikle Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaşayan Kürt kökenli vatandaşların ana dillerini kullanma hakları konusunda sık sık çıkan bu tür olaylar, toplumda bölünmelere neden olmaktadır. Kürtçe dilinin resmi olarak tanınması ve kullanımının desteklenmesi, ülke içindeki farklı etnik gruplar arasında bağların güçlenmesine katkı sağlayabilir.
HAKLARIN KORUNMASI ÖNEM TAŞIYOR
Herkesin kendi kültürünü ve dilini özgürce kullanabilme hakkının korunması, demokratik bir toplumun gerekliliğidir. Kürtçe gibi azınlık dillerinin yasaklanması ya da baskı altına alınması, demokratik değerlere zarar verir ve toplumsal huzursuzluklara sebep olabilir. Bu nedenle, farklı kültürlere ve dillere saygı gösterilmesi, toplumsal barışın ve uyumun temelini oluşturur.
Elazığ’da yaşanan bu olay, Türkiye’deki çok kültürlü yapının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Farklı kültürlere ve dillere ait varlıkların korunması ve desteklenmesi, ülkenin zenginliklerinden biridir. Bu tür olayların yaşanmaması ve herkesin dilini özgürce kullanabilmesi için toplumsal farkındalığın artırılması ve insan haklarının korunması büyük önem taşımaktadır.