Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Doğru Habercilik ve Medya Etiği” adlı kitabın daha önce İngilizce, Arapça, Azerbaycan Türkçesi, Rusça, İspanyolca, Almanca, Fransızca ve Yunanca dillerinde yayınlandığını, şimdi de Kürtçeye çevrildiğini duyurdu. Altun, bu açıklamayı hem Türkçe hem de Kürtçe yaparak, yayınların çok dilli kimliğe sahip olduğunu vurguladı.
Gazeteci Nagehan Alçı, kitabın Kürtçe çevirisi hakkındaki değerlendirmelerini Demokrasi ve Progress Partisi (DEM) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ile konuştu. Bakırhan, bu adımı “çok gecikmiş” bir gelişme olarak nitelendirirken, Kürtçe’yi tehdit olarak gören zihniyetin hâlâ var olduğunu belirtti. Ayrıca, Kürtçe’nin kültürel zenginlik olduğunu anlamanın önemine değindi.
Fahrettin Altun kitabın Kürtçe çevirisinin tamamlanmasının ardından, “Doğru Habercilik ve Medya Etiği” kitabının toplamda 10 dilde yayımlandığını ifade etti.
Alçı, Bakırhan ile olan görüşmesinin detaylarını şöyle aktardı:
“DEM Parti, İletişim Başkanlığının Kürtçe kitap yayınlayıp Fahrettin Altun’un Kürtçe mesaj paylaşmasına ne tepki verecek? Sabah konuştuğum kaynaklardan aldığım izlenim olumlu bir cevap hazırlandığı yönündeydi… Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’a sordum…”
Bakırhan, “Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanlığının “Doğru Habercilik ve Medya Etiği” kitabının Kürtçe olarak yayınlanmasını çok gecikmiş bir adım olarak görüyorum. Kürtçe üzerindeki baskıların hâlâ devam edişi ironik değil mi?” diye sordu. Ayrıca, yerel yönetimlerin çok dilli faaliyetlerinin engellendiği, gazetecilerin görüşlerinden dolayı gözaltına alındığı ve zindana atıldığı süre içerisinde bu durumun daha da belirginleştiğini vurguladı.
Bakırhan, Kürtçe’ye yönelik bir şeylerin değişimi yaşanıyorsa bu durumun olumlu olacağının altını çizerken, “Yollara yazılan Peşî Peya (Önce Yaya) yazısını silip bunun başında nöbet tutan zihniyet, Kürtçe’nin tehdit olmadığını anlamalıdır,” dedi. Bu da çok dilliliğin kültürel bir zenginlik olduğunu anlamalarını gerektiriyor. ”
Gelinen noktada Bakırhan, bu fırsatın yalnızca bir başlangıç olduğunu ve Dem Parti’nin Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı tarafından uzatılan elin dikkatlice tutulması gerektiğine dikkat çekti. “Bu süreçte yapıcı bir yaklaşım, tünelin ucundaki ışığı daha yakına getirebilir,” dedi.
Ayrıca, Bakırhan Kürt dili üzerindeki baskıların devam ettiğini ve bunun hala çok acı bir durum olduğunu belirtti. Tuncer Bakırhan, son olarak “Dem Parti, Kürtçe’ye ve Kürtlere yönelik bu iktidar döneminde en anlamlı adımların atıldığını unutmamalıdır. Bu adımlar yeterli olmasa da, Kürt sorununun kalıcı çözümüne yönelik karşılıklı iyi niyet, hayati önem taşımaktadır,” sözleriyle düşüncelerini tamamladı.