Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın Genel Kurul’da Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay kararını okutmasından ötürü eleştirilerde bulundu. Kurtulmuş, bu eylemin “Anayasa’ya, İçtüzük’e ve teamüllere aykırı” olduğunu belirtirken, Karaca’nın yetki aşımında bulunduğunu ve bu durumun hukuken yok hükmünde olduğunu ifade etti.
ANKARA (İGFA) – TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın TBMM Genel Kurulu’nda AYM’nin Gezi Parkı davasında hükümlü olan ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay ile ilgili kararını okutmasına yanıtı sert oldu. Kurtulmuş, bu durumun hem yetki aşımı olduğunu hem de hukuki olarak geçersiz olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, yazılı bir açıklamada, 16 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirilen Genel Kurul’da Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu nedeniyle sadece geçmiş olsun dileklerinin iletilmesi ve oturumun kapatılması kararı alındığını hatırlattı. Karaca’nın, Kâtip Üye Sibel Suiçmez ile AYM kararını okutarak bu karara saygısızlık yaptığını belirten Kurtulmuş, İçtüzük açısından da başkanvekillerinin TBMM Başkanı’nın iradesi dışında gündem belirlemelerinin mümkün olmadığını ifade etti.
Kurtulmuş, “Meclis’in saygınlığını korumak için Karaca ve Suiçmez hakkında Anayasa ve İçtüzük’ten doğan yetkilerimi kullanacağım” şeklinde bir ifade ile konuyu daha da ciddileştirdi. Bu açıklamalar, TBMM içinde yaşanan anlaşmazlığın boyutlarını göstermekte ve siyasi iklimin ne denli gergin olduğunu gözler önüne sermektedir.
Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın eylemi, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının birlikte değerlendirilmesi açısından önem arz etmekteydi. Ancak anlayışsızlık ile suçlanan Karaca, Kurtulmuş’un belirttiği gibi İçtüzük ve Anayasa’nın öngördüğü çerçevede hareket etmediği gerekçesiyle eleştirildi. Zira Genel Kurul’un özel bir gündeminin bulunmadığı ve Sırrı Süreyya Önder’in sağlık sorunu gibi hassas bir durum varken, bu tarz bir kararın okunması, çoğu temsilci tarafından saygısızlık olarak değerlendirildi.
Bu olayın siyasi yansımaları da oldukça belirgin. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un hukuki ve siyasi alanda gerçekleştireceği her hamle, iktidar ve muhalefet arasındaki mücadelede yeni bir cephe açabilir. Karaca’nın harekete geçmesi, gelecekteki Genel Kurul oturumlarının nasıl yapılacağına dair önemli bir tartışma konusu yaratabilir.
Bu aşamada, TBMM içerisinde toplantı, oturum veya siyasi kararların alınması gibi meselelerde yaşanan bu tür anlaşmazlıklar, Türk siyasetinin dinamikleri açısından dikkate alınması gereken bir durum haline gelmektedir. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının nasıl uygulanacağı ve bunun siyasi arenasındaki karşılığı, TBMM’nin çalışabilirliğini doğrudan etkileyebilir.
Tüm bu gelişmeler ışığında, TBMM’nin iç işleyişinin nasıl şekilleneceği ve farklı siyasi aktörlerin konulara nasıl bakacağı merak edilmektedir. Numan Kurtulmuş’un kararlı tutumu ve Gülizar Biçer Karaca’nın sergilediği eylemler, önümüzdeki dönemde TBMM’deki tartışmaların daha da hararetlenmesine yol açabilir.
Sonuçta, Türkiye’nin anayasal düzeni içerisinde böyle olayların yaşanması, sadece Meclis içindeki dengeyi değil, aynı zamanda halkın gözündeki Meclis’in itibarını da zedeleyebilecek potansiyele sahiptir.
