Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER), LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG), Akdeniz Antalya Aile Grubu ve İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu, 4 Haziran tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık mektup yayınladı. Kurum temsilcileri, Erdoğan’ın kabine toplantısında yaptığı açıklamaları üzüntüyle karşıladıklarını belirterek, cinsiyetsizleştirme politikalarının insan neslini ve fıtratını tehdit ettiğini vurguladılar.
Mektupta, çocukları LGBTİ+ olan ebeveynler ve yakınları olarak, dünyadaki ve Türkiye’deki çeşitli sorunların sorumluluğunun çocuklara yüklenmemesi gerektiği dile getirildi. Ayrıca, çocukların temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi gerektiği vurgulandı.
Kurumlar, LGBTİ+ bireylerin her toplumda ve kültürde var olduğunu hatırlatarak, Dünya Sağlık Örgütü’nün 1990 yılında LGBTİ+ varoluşunu hastalık ve ruhsal bozukluk kategorisinden çıkardığına dikkat çekti. Erdoğan’a seslenen kurumlar, doğum oranlarındaki düşüşün sadece Türkiye’ye özgü olmadığını ve bu durumun LGBTİ+ bireylerin varlığıyla ilişkilendirilemeyeceğini belirttiler.
Erdoğan’ın kabine toplantısındaki açıklamalarında aile müessesesinin zorlu bir sınavdan geçtiğini ve cinsiyetsizleştirme politikalarının insanlığı tehdit ettiğini ifade ettiği hatırlatıldı. Ailelerin çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya olduğunun altı çizilerek, doğum istatistiklerindeki düşüşün ülkede de endişe verici olduğu belirtildi.
GALADER, LİSTAG, Akdeniz Antalya Aile Grubu ve İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu’nun açık mektubuyla LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcılığa ve toplumun yozlaştırılmasına karşı bir duruş sergilendi. Kurumlar, çocukların LGBTI+ kimliğinin doğal bir varoluş olduğunu ve bu kimliğin toplum tarafından kabul görmesi gerektiğini savundular. Ayrıca, LGBTİ+ bireylerin varlığının doğum oranları üzerindeki etkisini inkar ederek, toplumda çeşitliliğe saygı duyulması gerektiğine işaret ettiler.
Sonuç olarak, GALADER, LİSTAG, Akdeniz Antalya Aile Grubu ve İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu’nun açık mektubu, LGBTİ+ hakları ve toplumsal cinsiyet algısına yönelik toplumsal farkındalığı artırmayı hedeflemektedir. Erdoğan’ın açıklamalarına karşı bir duruş sergileyen kurumlar, çeşitliliğe saygı duyulması ve herkesin eşit haklara sahip olduğu bir toplum için mücadele etmektedirler.