“`html
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, başkent Paris’te yaklaşık otuz ülkenin katılımıyla düzenlenen “Ukrayna için barış ve güvenlik” konulu toplantının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Bu toplantı, Ukrayna krizinin sonlanması için uluslararası düzeyde bir çaba gösterilmesi adına büyük bir fırsat sundu.
Macron, Avrupa’nın şu anda büyük bir dönüm noktasında olduğunu belirterek, “Amacımız net, kazanmak, yani barışı kazanmak. Ukrayna’yı sağlam ve kalıcı bir barışı müzakere edebilecek en iyi pozisyona yerleştirmek,” şeklinde konuştu. Bu sözleri, Avrupa için süreklilik arz eden bir barış ihtiyacını ortaya koyuyor.
Fransa’nın Ukrayna’ya desteğinin devam edeceğini ifade eden Macron, Ukrayna ordusu için Avrupa ülkeleri arasında yeni eğitim programlarının başlatıldığını, ayrıca topçu sistemleri gibi askeri satın almalar için de kredi ödemelerinin hızlandırılması gerektiğini belirtti. Bu adımlar, Ukrayna’nın savunma gücünü arttırmayı hedefliyor.
“Rusya’ya yaptırımların kaldırılma zamanı değil,” diyen Macron, ekonomik baskının sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi ve bu konuda uluslararası mobilizasyon içinde kalacaklarını vurguladı. Yaptırımların ancak kalıcı bir barış sağlandıktan sonra değerlendirilebileceğini ifade ederek, Avrupa’nın güvenliği için güçlü bir koordinasyona ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Macron, Avrupa’nın artık kendi adına daha bağımsız hareket etmesi gerektiğinin altını çizerken, ABD’nin güvenilir bir müttefik olmaya devam edeceğini ancak Avrupa ve ABD’nin çıkarlarının her zaman aynı olmadığını açık bir dille dile getirdi.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’e hitap eden Macron, “Başkan Xi’nin bu sağlam ve kalıcı barışı inşa etmemize yardım etmesi için tamamen aktif bir rol üstlenmesini istiyorum” şeklinde çağrıda bulundu. Çin’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyeliği ve geçmişteki barış girişimleri, bu konuda bir aktör olarak öne çıkmasını sağlıyor.
Ukrayna-Rusya savaşının sona ermesinde Türkiye’nin önemli bir rol oynayabileceğine de değinen Macron, “Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki biz Türkiye’ye saygı duyuyoruz. Büyük bir ülke ve kıtamızın güvenliği ile istikrarı için kendi tarihine sadık kalarak önemli bir rol üstlenme potansiyeline sahip,” dedi. Macron’un bu ifadeleri, Türkiye’nin kriz yönetimindeki etkinliğini vurguluyor.
Türkiye ile sürekli bir diyalog yürütme çabasını da aktaran Macron, “Ankara ile diyaloğu her zaman sürdürmeye özen gösterdik, farklılıklarımızı açıklamak için bile olsa,” dedi. Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile düzenli olarak temas halinde olduğunu belirten Macron, “24 Şubat’ta Washington DC’ye Başkan Trump ile görüşmeye giderken bile yolda kendisiyle görüştüm,” şeklinde ifade etti.
Türkiye’nin Karadeniz’deki önemli rolüne dikkat çeken Macron, “Türkiye’nin Ukrayna konusunda kilit bir aktör olduğunu belirterek, ‘Ukrayna konusunda, Türkiye’nin oynayacağı bir rol var. İsterse, bu kalıcı barışa katkı sunabilecek bir aktör olabilir,'” dedi. Bu ifadeler, Türkiye’nin bölgedeki stratejik önemini ortaya koyuyor.
Macron, Türkiye’nin tahıl ihracatındaki katkısını da vurguladı. “Türkiye’yi unutmamalıyız, tahıl ihracatının serbest bırakılmasına yardımcı oldu. Karadeniz’deki rolü, anlaşmalarla tanınan bir gerçeklik,” ifadesi, Türkiye’nin tarımsal gücünü ve uluslararası ticaretteki etkisini gösteriyor. Macron’un açıklamaları, Türkiye’nin global güvenlik ve ekonomik dengedeki rolünün önemini de net bir şekilde ortaya koyuyor. Fransa’nın, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik girişimleri, sadece askeri destekle sınırlı kalmamış, aynı zamanda diplomatik ilişkilerin de derinleşmesine ve uluslararası iş birliğinin güçlenmesine zemin hazırlamış durumda.
“`
