Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın sağlık durumu hakkında sosyal medya üzerinden açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, Polat’a yönelik bazı spekülatif paylaşımlar ve iddiaların gündeme geldiğini belirtti.
29 Mart 2025 tarihinde Mahir Polat, sağlık şikâyetleri nedeniyle ilk olarak kurum polikliniğinde müdahale edildi. Ardından, hastaneye sevk edilerek Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzman hekimler tarafından gereken tüm tetkik ve tedaviler yapılmıştır. Bu süreçte, Polat’ın sağlık durumu hekimler tarafından dikkatle izlenmektedir.
Hekimlerin uygun görmesi üzerine, Mahir Polat hastaneden taburcu edilmiştir. Taburcu olduktan sonra, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda sağlık kontrolleri ve ilaç tedavisi devam etmektedir. Adalet Bakanı, tüm bu süreçlerde Polat’ın sağlık durumu ile ilgili gözetimlerin ve tedavi süreçlerinin aksaksız bir şekilde yapıldığını vurguluyor.
Bugün, Mahir Polat’ın sağlık durumunun daha iyi değerlendirilebilmesi amacıyla Marmara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde bulunan hastaneye sevk edilmesi yapılmıştır. Burada gerçekleştirilen sağlık tetkikleri neticesinde, alınan Sağlık Kurulu Kararı ile Polat’ın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verilmiştir. Bu durum, Polat’ın sağlık durumu hakkında daha kapsamlı bir değerlendirme yapılmasını sağlamaktadır.
Yılmaz Tunç, açıklamasında ayrıca, tutuklunun tedavi süreçlerinin, onu tedavi eden hekimlerin raporları doğrultusunda eksiksiz yerine getirildiğini ifade etti. Aksi iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Bakan, ceza infaz kurumlarında bulunan tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetlerine erişimlerinin yasal güvenceler dahilinde sağlandığını vurguladı. Bu konuda herhangi bir ihmal veya gecikme olmadığını da sözlerine ekledi.
Sonuç olarak, Bakan Tunç’un açıklamaları, Mahir Polat’ın sağlık durumuyla ilgili çeşitli iddiaların ve spekülasyonların asılsız olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Sağlık hizmetlerinin yasal çerçeveler içinde yürütüldüğünü ve her bir tutuklunun sağlık haklarının güvence altına alındığını ifade eden Adalet Bakanlığı, bu konudaki hassasiyetlerini bir kez daha göstermiştir. Tüm bunlar, adaletin ve insan haklarının korunmasının önemine işaret eden bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.