Türk Halk Partisi (CHP) Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Suriye’de Baas rejiminin sona ermesi sonrası Suriyelilerin kendi vatanlarına dönmelerini hızlandırmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na bir kanun teklifi sunmuştur. Tanal, bu teklifle ilgili olarak, “Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacılar için geçici koruma statüsünün hukuki temeli olarak bilinen Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91’inci maddesi artık geçerliliğini kaybetmiştir. Bu nedenle söz konusu maddenin yürürlükten kaldırılması gerekmektedir” ifadelerini kullanmıştır.
Tanal, TBMM’deki teklifi ile Esad rejiminin çökmesinin ardından geçici koruma statüsünün gerekçelerinin ortadan kalktığını ve dolayısıyla bu maddenin kaldırılmasının hem Türkiye’nin sosyal ve ekonomik dengesinin korunması hem de uluslararası hukuk normlarına uygunluk açısından önemli olduğunu vurgulamıştır. Tanal, “Geçici koruma statüsü, uluslararası hukukun gerektirdiği bir haktır ancak bu şartların ortadan kalkması, bu statünün devamını gereksiz hale getirmektedir” ifadeleriyle durumu özetlemiştir.
“Suriye’nin yeniden inşasına katkı sağlayacaktır”
Olumsuz bir sosyal ve ekonomik koşul yaratan Suriyeli sığınmacı krizi Türkiye için önemli bir mesele haline gelmiştir. Tanal, sığınmacıların kendi ülkelerine dönmesinin Türkiye’nin menfaatine olacağını ve Suriye’nin yeniden inşasına katkıda bulunacağını belirterek, “26 Kasım 2024 tarihi itibariyle İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın açıkladığı rakama göre geçici koruma kapsamındaki Suriyeli sayısı 2 milyon 938 bin 261’dir; fakat gerçek rakamların daha yüksek olduğu bilinmektedir” ifadelerini kullanmıştır.
Öte yandan, Suriye’nin iç savaş koşullarının sona ermesinin ardından Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara misafirperverliğini sürdürmesinin uluslararası normlara uygun bir durum olduğunu aktaran Tanal, “Sığınmacılar artık kendi vatanlarına dönmelidir” şeklinde konuşmuştur.
CHP Milletvekili, TBMM Başkanlığına sunduğu teklifi üzerinden, Türkiye’nin Suriyeli sığınmacı sorununun çözümünde aktif bir rol alması gerektiğinin altını çizerken, serinin önemli sonuçlar doğurabileceğini de savunmuştur.
Suriye’de durum içinden çıkılmaz hale geliyor: HTŞ liderliğindeki gruplar Halep’e ilerliyorDiğer yandan, Suriye’nin Hatay sınırında bulunan İdlib kentinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından ‘terör organizasyonu’ olarak tanımlanan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı grupların, 27 Kasım 2024 tarihinde Şam yönetiminin kontrolündeki Halep‘e yönelik geniş çaplı bir harekât başlattığı belirtilmiştir. İdlib ile Halep birbirine sınır olan iki önemli kenttir ve Halep, iç savaş öncesinde Suriye ekonomisinin kalbi olarak tanınmaktaydı. Bu çatışmalar, HTŞ’nin Halep’te kontrolü sağladığı ve Mart 2020’de Rusya ile Türkiye tarafından İdlib’de ateşkes ilan edilmesinin ardından gerçekleşen gerginliği artırmıştır. Mevcut durumda bölgedeki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) gözlem noktalarıyla birlikte bulunmaktayken, HTŞ liderliğindeki gruplar, Hama’ya yönelmiş ve çatışmalar kontrol dışı hale gelmektedir. Kurulan “operasyon odaları” ile HTŞ ve bağlı silahlı gruplar, Şam’a 10 kilometre kadar yaklaşmış |