Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, savunma sanayisine ek kaynak sağlayacak paketle ilgili soruları yanıtladı ve Çelik Kubbe’nin inşa edileceğini duyurdu. Bu gelişmenin ardından, Çelik Kubbe’nin ne olduğu ve yerli ve milli kaynaklarla mı yapılacağı merak konusu oldu.
Geçtiğimiz aylarda gündeme getirilen Çelik Kubbe projesi, çok alçak irtifadan çok yüksek irtifaya, kısa menzilden uzun menzile kadar uzanan çeşitli tehditlere karşı hava sahasının tamamını koruyacak bir güvenlik sistemi oluşturmayı hedefliyor. Bu proje ile hava savunmasında geniş kapsamlı bir koruma sağlanması planlanıyor.
Çelik Kubbe, İletişim Başkanlığı tarafından “Katmanlı hava savunma sistemlerimizle, tüm algılayıcı ve silahlarımızın bir ağ yapısı içinde entegre şekilde çalışmasını sağlayan, ortak hava resminin oluşturulup gerçek zamanlı olarak harekât merkezlerine iletilmesini ve yapay zeka desteğiyle karar vericilere sunulmasını temin eden yerli ve millî olarak geliştirdiğimiz bir sistemdir” şeklinde tanımlanmıştır.
Çelik Kubbe’nin devreye gireceği tarih henüz net olarak belirlenmemiş olsa da, projede yer alması beklenen bazı hava savunma sistemlerinin kullanılmakta olduğu bilinmektedir. Bu durum, projenin kısa süre içinde tamamlanabileceği ihtimalini güçlendirmektedir.
Türkiye Cumhurbaşkanlığına bağlı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), 8 Ağustos tarihinde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin kendi füze savunma sistemi olan “Çelik Kubbe” projesi üzerinde çalıştığını duyurmuştu. Bu proje ile ülkenin hava sahasının daha etkin bir şekilde korunması hedeflenmektedir.
Ek kaynak sağlanacak paket ile desteklenen Çelik Kubbe projesi, Türkiye’nin savunma sanayisinde yerli ve milli kaynakları kullanarak daha bağımsız bir konuma gelmesini sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Projenin tamamlanmasıyla birlikte ülkenin hava sahasının daha etkin biçimde korunması ve ulusal güvenliğin daha etkin bir şekilde sağlanması beklenmektedir.
Sonuç olarak, Çelik Kubbe projesi Türkiye’nin savunma sanayisindeki yerlileşme ve millileşme stratejisinin bir parçası olarak önemli bir adımı temsil etmektedir. Projenin başarılı bir şekilde tamamlanması durumunda ülkenin hava sahasının daha etkin bir şekilde korunması ve ulusal savunma kapasitesinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir.