CHP Ankara Mamak İlçe Başkanı, protestocuların coşkusunu artırmak adına Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi‘ni okumak istedi. Ancak bu eylem, beklentilerin aksine bir fiyaskoya dönüştü.
MAMAK’TA GENÇLİĞE HİTABE FİYASKOSU
Başkan, kalabalığa hitap ederken, Gençliğe Hitabe’yi okuyarak insanları tekrar ettirmeye çalıştı. Ancak birkaç cümlede takılınca durum kötüleşti. Kalabalık, uzun süredir sürdürdüğü protestolarla birleşen bu durumdan fazlasıyla rahatsız oldu ve okuyamayan başkana karşı tepkilerini yuhalamakla gösterdiler.
Başkan, bu kritik anda Gençliğe Hitabe’yi düzgün okuyamayınca protestocuların öfkeleri patlak verdi ve yuhalama sesleri yükselmeye başladı. Protestocular, CHP’li başkanın hatası karşısında daha fazla dayanamadı ve sürprizle karşılaştıkları bu durumu protesto ettiler.
YUHALAMA VE KIZGINLIK PATLADI
Okuma sırasında yaşanan aksaklıklar kalabalığı daha da kızdırdı. Bir anda ıslıklar ve homurdanmalar başlamıştı. CHP’li başkan, bu durumu fırsat bilerek protestocularla iletişim kurmaya çalışsa da hitap ettiği kalabalığın öfkesi dinmek bilmedi. Atatürk’ün gençliğe seslenişinin doğru şekilde aktarılmadığı bir platformda olmanın getirdiği özgüven kaybı, başkana zarar verdi.
Olayın kontrolden çıkmasıyla birlikte sahneye Ankara Milletvekili Gamze Şengel Taşcıer çıktı. Taşcıer’in konuşması, kalabalığın tepkisini daha da artırdı. Protestocular, Atatürk’ü temsil eden bir figür karşısında bile bir şeylerin yanlış gittiğini hissederek öfkelerini dışa vuruyorlardı.
Başkanın başarılı olamaması ve hitabenin etkili bir şekilde okunamaması, protestocular arasında daha fazla öfkeye yol açtı. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini düzgün okuyamayan CHP’li başkan, kalabalık tarafından yuhalanarak, kendi partisine karşı duyulan güven kaybını bir kat daha artırdı.
TAŞCIER’İN SLOGAN DENEMESİ DE ÇÖKTÜ
Gamze Şengel Taşcıer, kalabalığın öfkesini yatıştırmak için devreye girdi. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” şeklinde bir slogan atarak ortamı canlandırmaya çalıştı. Fakat bu hamle de etkinliğini yitirdi. Kalabalığın tepkileri devam ederken, Taşcıer’in yardımları da yetersiz kaldı.
Kalabalığın yükselen ıslıkları ve tepkileri dinmek bilmedi. Hatta başka bir CHP yöneticisi de mikrofonu alıp farklı bir slogan denemeye çalıştı, ancak sonuç yine değişmedi; protestocular, CHP’li yöneticilere karşı olan tepkilerini yuhalamaya devam etti. Bu durum, protestocuların, partinin lider kadrosuna karşı olan hoşnutsuzluğunu açıkça ortaya koymakta bir araç işlevi görüyor gibiydi.
YÜKSEK MÜZİK SESİ!
Sloganların ve çığlıkların bu aşamada hiç etkili olmadığı anlaşılınca partinin yöneticileri, son çare olarak yüksek müzik sesini kullanmaya karar verdiler. Müziğin sesini sonuna kadar açarak, yuhalamaları bastırmayı umut ettiler. Bu durumda çalışan bir strateji bulmaya çalıştılar; ancak müziğin yankılanması, protestocuların öfkelerini dizginlemede etkili olmadı. Aksine, müzik protestocuların öfkesini daha da pekiştirmiş gibi göründü.
Sonuç olarak, Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşanan bu olay, CHP’nin içindeki farklı hiziplerin ve toplumsal dinamiklerin ne denli karmaşık ve hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne ser