Projenin Temmuz ayında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile imzalanan sözleşme ile başlaması, otomotiv sektöründe büyük bir heyecan yarattı. Proje, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde 160 hektarlık bir alanda hayata geçirilecek. Altyapı çalışmaları başladı ve iş makineleriyle alanın düzleştirilmesi ve yeni yol güzergahlarının oluşturulmasıyla devam ediyor.
Projede yıllık 150 bin elektrikli ve şarj edilebilir hibrit otomobil üretim kapasitesi planlanıyor. Aynı zamanda, sürdürülebilir mobilite teknolojilerine odaklanan bir Ar-Ge merkezi de bu alanda kurulacak. Projenin tamamlanması ve faaliyete geçmesi ise 2026 yılında planlanıyor.
Bu devasa projenin Türkiye’nin otomotiv sektöründeki yerini güçlendireceği ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağı belirtiliyor. Projeyle birlikte istihdamın artması ve bölgenin ekonomik kalkınmasının hızlanması hedefleniyor. Aynı zamanda, yerli üretimin ve teknolojinin desteklenmesiyle ülke ekonomisinin güçleneceği vurgulanıyor.
Projenin hayata geçmesiyle birlikte bölgedeki sanayi altyapısının gelişmesi ve modernizasyonunun sağlanması öngörülüyor. Bölgenin rekabet gücünün artması ve uluslararası standartlara uyum sağlaması bekleniyor. Ayrıca, çevre dostu üretim teknolojilerine ve uygulamalarına ağırlık verilerek sürdürülebilir bir endüstriyel alan oluşturulması planlanıyor.
Yerli otomobil üretiminin artmasıyla birlikte Türkiye’nin dış ticaret dengesinde olumlu bir etki yaratması bekleniyor. Ülkenin dışa bağımlılığının azalması ve yerli üretimin desteklenmesiyle ekonomik bağımsızlığın sağlanması hedefleniyor. Ayrıca, otomotiv sektöründe teknolojik yeterliliğin artması ve yeni istihdam alanlarının oluşmasıyla genç mühendisler ve teknisyenler için yeni fırsatlar doğacak.
Sonuç olarak, Manisa’da kurulacak olan elektrikli araç üretim tesisi, Türkiye’nin otomotiv sektöründe büyük bir dönüşümü başlatacak ve ülke ekonomisine önemli katkılar sunacak. Proje, sadece bölge için değil, ulusal düzeyde de stratejik bir öneme sahip olacak ve Türkiye’nin endüstriyel kapasitesini güçlendirecek.
