2 Nisan’da Mardin 1. Cadde’de, Amerikalı aktris ve fotomodel Marilyn Monroe benzerliği ile tanınan Melek Akarmut’a yönelik bir taciz iddiası ortaya çıktı. Akarmut, Afyonkarahisar’dan Mardin’e yerleşerek sokak hayvanlarına yardım etmek amacıyla küçük bir iş yeri açmıştı. Bir gün sosyal medya yayını yaptığı sırada A.E. isimli bir erkek, dükkana gelerek ürünler hakkında bilgi almak istedi. Akarmut, kendisinin sabun ve kolonya satışı yaptığını belirtti.
Olay sırasında, A.E.’nin Akarmut’un bacağındaki Marilyn Monroe dövmesine bakmak istemesi üzerine Akarmut tepki gösterdi. A.E., dövmeci olmadığını ancak dövme hakkında meraklı olduğunu belirtti ve Akarmut’un dizine doğru uzattı. Bu duruma sinirlenen Akarmut, A.E.’yi uyardı ve iş yerinden ayrılmasını istedi. Daha sonra Akarmut, A.E.’den kendisine tacizde bulunduğu gerekçesiyle polise şikayetçi oldu.
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan soruşturmanın ardından delil bulunmadığı gerekçesiyle A.E. hakkında kovuşturmaya gerek olmadığı kararını verdi. Bunun üzerine A.E. ise Akarmut’tan olay sırasında sosyal medya yayını yaptığı ve iş yeri görüntülerini paylaştığı iddiasıyla ‘kişisel verilerinin paylaşılması’ suçlamasıyla şikayetçi oldu. Akarmut da polis merkezine giderek A.E.’den şikayetçi oldu ve olayın peşini bırakmayacağını belirtti.
Melek Akarmut’un kendisine yönelik taciz iddiası ve sonrasında yaşanan gelişmeler Mardin gündemine oturdu. Akarmut’un cesur tavırları ve olayın aydınlatılması adına verdiği mücadele dikkat çekerken, A.E.’nin de suçlamalarla karşı karşıya kalması durumun vahametini ortaya çıkardı. Bu tür olayların toplumda yarattığı etki ve kadınların karşılaştığı güçlükler konusunda da toplumsal bir farkındalık oluşturdu.
Sonuç olarak, Melek Akarmut’un polise başvurması ve hakkını araması önemli bir adım olarak görülürken, aynı zamanda A.E.’nin de yaşadığı durumun netlik kazanması gerekmektedir. Taciz ve benzeri suçlarla mücadelede adil ve doğru kararların alınması, toplumda adalet algısının güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Bu tür olayların yaşanmaması ve kadınların haklarının korunması için hukuki süreçlerin titizlikle yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.