“`html
İstanbul Büyükada açıklarında 22 metre derinlikte çekilen fotoğraf karesi, Müsilaj Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı tarafından paylaşıldı. Bu paylaşım, müsilaj sorununun giderek ciddileştiğini ve ilgili yetkililerin bu duruma daha fazla dikkat etmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Prof. Dr. Sarı, tedbir alınmadığı ve denize atıkların boşaltılmaya devam ettiği için müsilajın bulut formuna dönüştüğünü ifade etti.
BURSA (İGFA) – Marmara Denizi’nde müsilajın yayılımı devam ediyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Mustafa Sarı, bu konu hakkında önemli bir açıklama yaptı.
14 Mart 2025 tarihinde, Büyükada açıklarında, deniz dostu gönüllü Serço Ekşiyan tarafından 22 metre derinlikte çekilen fotoğrafı paylaşan Prof. Dr. Sarı, müsilajın değişen formlarını ve büyüklüğünü gözler önüne serdi. Sarı, “Tedbir almadığımız, denize boşaltılan evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer atıkları durdurmadığımız için müsilaj gözlerimizin önünde, kibrit çöpü gibi çubuklardan, şeritlere, örümcek ağına ve nihayet ise bulut formuna dönüştü. Üzülerek müsilajı önlemek için elimizden geleni yaptığımızı söyleyemem,” dedi.
Prof. Dr. Sarı, paylaştığı bilgi notunda, “Bu büyüklükteki müsilaj kümelerinin büyük bölümü dipte yaşayan canlıların üzerine çökecek” uyarısını yaparak, “Az miktarı bile yüzeye çıktığında Marmara Denizi’nin yüzeyini kaplamaya yetecek. Bu kümeler içerisinde kalan balık yumurtaları ve larvalar ölecek. Dipte parçalanırken sudaki çözünmüş oksijen tükenecek,” ifadelerini kullandı.
Müsilaj sorunu, Marmara Denizi’nde ciddi ekolojik değişikliklere yol açmakta ve deniz yaşamını tehlikeye atmaktadır. Su kirliliğinin önlenmesi, bu sorunun çözümünde kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca, bireylerin ve kurumların deniz kirliliğine karşı daha duyarlı olması gerektiği vurgulanmaktadır. Prof. Dr. Sarı’nın açıklamaları, bu konudaki farkındalığı artırmaya yönelik çabaların önemine dikkat çekmektedir.
Özellikle müsilajın artış gösterdiği dönemlerde, kıyı şeridinin korunması ve atık yönetimi konularında daha etkin önlemler alınması gerektiği yönünde çağrılar bulunmaktadır. Uzmanlar, su kaynaklarının korunmasına yönelik stratejik planlar geliştirilmesi gerektiğini ve denizlerin temiz tutulmasının yalnızca çevrecilerin değil, aynı zamanda tüm toplumun sorumluluğu olduğunu savunmaktadır.
Sonuç olarak, Marmara Denizi müsilaj sorunu sadece deniz ekosistemi için değil, kıyılarda yaşayan insanlar için de önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Eğitimin, farkındalığın artırılmasının ve toplumsal bilinç oluşturulmasının hayati önemi vardır. Gelecek nesillerin daha temiz bir deniz ve doğa ile buluşabilmesi için bugünden tedbir alınması gerekmektedir.
Herkesi bu konuda daha dikkatli olmaya, müsilajın önüne geçebilmek için gereken adımları atmaya davet eden Prof. Dr. Sarı, suyun ve denizlerin temiz tutulması gerekliliğinin altını çizmektedir. Bu konuda alınacak önlemler, bireysel ve toplumsal bilinçle birleştiğinde daha etkili sonuç