“`html
Marmara Denizi‘nde, Silivri açıklarında gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu İstanbul’un Hasdal bölgesindeki İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü‘nde ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Basın açıklamasında, Bakan Yerlikaya, deprem sonrası artçı sarsıntılarda gözlemlenen belirgin bir azalmayı vurguladı. Yerlikaya, “Özellikle son 16 saati değerlendirdiğimizde artçı sarsıntılarda net bir azalma eğilimi gözlemliyoruz. Son 12 saat içinde 4 büyüklüğünde ya da daha fazla bir depremin meydana gelmediğini söyleyebilirim” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremle ilgili daha detaylı bilgiler vererek, “Toplamda 83 binamızın az hasarlı olduğunu tespit ettik” açıklamasında bulundu. Bu tespit, depremin etkisinin boyutunu anlamada önemli bir rol oynadı. Bakan, özellikle yıkım veya ağır hasar gören binaların henüz tespit edilmediğini belirtti ve vatandaşların yapısal güvenlik konusundaki endişelerini biraz olsun yatıştırdı.
Bu durum, İstanbul’un ve çevresinin deprem riskine karşı hazır olup olmadığını gündeme getirdi. Uzmanlar, deprem öncesi ve sonrası yapılacak olan ihmal ve müdahalelerin ne denli önemli olduğuna yeniden dikkat çekiyorlar. Ayrıca, depremin meydana geldiği bölgedeki diğer yapılar üzerindeki etkilerinin gözlemlenmesi ve buna göre önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyorlar.
Kurum, depremden etkilenen bölgelerdeki incelemelerini sürdüreceklerini ve hasar tespit çalışmalarının hızlı bir şekilde devam ettiğini dile getirdi. Ayrıca, bu tür doğal afetlerin ardından yapılan yardımlar ve kurtarma çalışmaları hakkında da bilgiler verdi. Deprem sonrası halkın ihtiyaç duyduğu destek mekanizmalarının hızlı bir şekilde işletileceğinin garantisini verdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise, deprem sonrası ulaşım altyapısının durumuna değindi. Uraloğlu, yolların ve köprülerin durumu hakkında bir sorun olmadığını, ulaşıma devam edilebildiğini bildirdi. Yine de yol ve köprülerde potansiyel hasar olup olmadığını kontrol etmek için denetimlerin yapılacağını ifade etti.
Uzmanlar, Marmara bölgesinde sıkça yaşanan depremlerin, özellikle büyükşehirlerin risklerini artırdığına işaret ediyor. İstanbul’da, 1999 yılında meydana gelen büyük deprem sonrasında şehirdeki yapıların güçlendirilmesi için önemli adımlar atılmıştı. Ancak, bu tür büyük doğal afetler, her zaman hazırlıklı olmayı gerektiriyor.
Deprem gerçeği ile yaşamaya alışan İstanbul halkı, bu tür olaylar sonrası nasıl davranmaları gerektiği konusunda eğitilmeye devam ediyor. Afet yönetimi konusunda eğitimlerin artırılması, olası bir sonraki depreme karşı hazırlık amacıyla hayati bir önem taşıyor.
Son olarak, yaşanan bu afetin acımasız doğasının, aynı zamanda kentlerin dayanıklılıklarını test etme fırsatı sunduğu söylenebilir. Şehirlerde yapılan altyapı çalışmaları, yapı malzemeleri ve geri dönüşüm gibi konuların, depreme dayanıklı yapılar oluştur
