Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, Marmara Denizi’nde beklenen bir depremin deniz içindeki heyelanları tetikleyerek tsunami oluşumuna yol açabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Özel, Marmara Bölgesi’nin kıyılarını bu tür tehlikelere karşı koruma amacıyla birçok gözlem istasyonu çalıştırdıklarını ve Marmara’yı yakından izlediklerini belirtti.
Prof. Dr. Özel, Marmara Denizi’nde oluşabilecek olası bir tsunamiyi önceden tespit etmek ve olası zararları en aza indirmek adına yürütülen çalışmaları detaylandırdı. Özel, 26 Aralık 2004 tarihi itibarıyla Endonezya’nın Sumatra adasında meydana gelen büyük depremin ardından meydana gelen tsunami felaketinde 250 binden fazla can kaybı yaşandığını hatırlatarak, bu olayın ardından Birleşmiş Milletler tarafından tüm denizlerde tsunami sınıflandırma ve erken uyarı sistemlerinin kurulmasının tavsiye edildiğini dile getirdi.
Bu bağlamda, 2005 yılında Kuzeydoğu Atlantik, Doğu Akdeniz ve ilgili denizler için bir tsunami uyarı merkezi kurma girişimlerinin başladığını aktaran Özel, Kandilli Rasathanesi’nin Dışişleri Bakanlığı tarafından tsunami uyarı merkezi çalışmalarına katılmak üzere görevlendirildiğini kaydetti. Bu süreçte, Türkiye genelindeki çeşitli kurumlarla iş birliği yaparak, ülke çapında önemli bir koordinasyonu sağladıklarını ve devletin desteklediği toplantıların gerçekleştirildiğini belirtti.
Özel, Ege Denizi’ndeki komşu ülkelerin de tsunami uyarı merkezi olma çabalarının devam ettiğini vurgulayarak, 2012’de Kandilli Rasathanesi’nin tsunami hizmet sağlayıcı olarak kabul edildiğini aktardı. 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren 5.5 büyüklüğündeki depremlerden kaynaklanan tsunami olasılığına dair uyarı mesajlarını Türkiye’de AFAD, Muğla Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili diğer kurumlara ilettiklerini söyledi. Şu ana kadar 46 adet tsunami mesajı ürettiklerini belirten Özel, bu bilgileri ilgili kurumlarla paylaştıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Özel, Marmara Denizi’nde meydana gelebilecek olası bir tsunami tehlikesine karşı yaptıkları çalışmalar hakkında daha detaylı bilgi verdi. Geçtiğimiz yıl Kandilli Rasathanesi olarak 20 yeni gözlem istasyonu kurduklarını belirten Özel, Kuzey Anadolu fay hattının Marmara Denizi içindeki devamında beklenen depremlerin, deniz içinde heyelanları tetikleyebileceği ve bu heyelanların deniz seviyesinde artışla sonuçlanarak tsunamilere sebebiyet verebileceğini aktardı. Bu tehditlere karşı Marmara Bölgesi’ndeki kıyıları korumak maksadıyla izleme yapıldığını söyledi.
Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem Tsunami İzleme Değerlendirme Merkezi Tsunami Operasyonları Müdür Yardımcısı Dr. Musavver Didem Cambaz, Kandilli’nin tsunami servis sağlayıcı ve uluslararası tsunami uyarı merkezi olarak hizmet verdiğini belirtti. Cambaz, UNESCO tarafından akredite edilen bir kurum olarak, depremler sonrasında tsunami potansiyeli bulunan istemlere ilişkin mesajlar yayımladıklarını anlattı.
Cambaz, Marmara, Karadeniz ve Ege Denizi dahil olmak üzere Kuzeydoğu Atlantik, Akdeniz ve bağlantılı denizlerde meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremlere yönelik tsunami uyarı mesajlarını 13 ülkeden 16 enstitü ve kuruma, bunun yanı sıra ulusal düzeyde AFAD’a ulaştırdıklarını ifade etti. Ayrıca, çeşitli denizlerdeki gözlem istasyonlarının sağladığı verilerle destekledikleri bu mesajların, deniz seviyesinde meydana gelen anomali durumlarında yayımlanmaya devam ettiğini belirtti.
Cambaz, Marmara Denizi’nde 20 yeni istasyon kurulduğunu ve Kandilli Rasathanesi tarafından işletilen toplam 24 istasyon ile denizin izlenmeye devam