Dijital Para Transferi ve İletişimi (DMM) adlı kuruluş, sosyal medya üzerinden bir açıklama yaparak, bazı basın organlarında yer alan ve “MASAK raporundaki ifadelerin eksik bilgiye dayandığı” yönündeki iddiaların doğru olmadığını ifade etti.
Açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) üzerinde başlatılan yolsuzluk ve terör soruşturmasının seyrine dair önemli bilgilerin yer aldığı belirtildi. Ayrıca, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan raporların, banka ve vergi kayıtları gibi objektif ve nicel finansal verilere dayalı olarak hazırlandığı vurgulandı. Bu durum, raporların güvenilirliğini artırıyor.
Öte yandan, belirli bir tutarı (30 Kasım 2024 itibarıyla 30.000 TL) aşan tahsilatların, aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğu hatırlatıldı. DMM, bu tahsilatların ilgili mevzuat çerçevesinde, finansal sistem üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Belediye şirketlerinin bu kapsamda tahsilatlarını, ilgili mevzuat çerçevesinde finansal sistem üzerinden yapması gerekmektedir. Eğer tahsilatlar finansal sistem üzerinden yapılmamışsa, MASAK tarafından eksik tahsilat olarak kabul edilmesi ve ‘aradaki farkın kaynağının bilinmediği’ şeklinde raporlanması kaçınılmaz bir durumdur. Dolayısıyla, kamu kurum ve yetkililerinin itibarını hedef alan manipülatif haberlere itibar edilmemesi gerektiğinin altı çizilmektedir.”
Bu tür açıklamalar, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından büyük bir önem taşıyor. DMM, haber kaynaklarının güvenilirliğini sorgularken, her bireyin elde ettiği bilgileri dikkatle değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor.
Dünya genelinde kamu kurumlarının saygınlığını korumak için yürütülen bu tür soruşturmalar, finansal şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından hayati bir rol oynamaktadır. Özellikle, yolsuzluk iddiaları ve terör finansmanı konuları, ülkelerin içindeki düzenin sağlanması ve kamu güveninin tesis edilmesi açısından büyük bir öneme sahiptir.
Özellikle son yıllarda, teknolojinin gelişmesi ile birlikte finansal işlemlerin dijital ortamda yapılması yaygınlaşmış ve bu durum, yolsuzluk ve dolandırıcılık gibi olumsuz durumların artmasına zemin hazırlamıştır. Kamu kurumları ve özel sektör, bu tür sorunlarla karşılaşmamak için daha önceki süreçlerden ders alarak daha sıkı denetim mekanizmaları oluşturmak durumundadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki uygulamalar ve bunların yasallığı, toplum içerisinde kamuoyunun gözünde önem arz etmektedir. Bu nedenle, DMM’nin açıklamaları ve MASAK raporunun sonuçları, şehirdeki yerel yönetim uygulamalarının ne ölçüde şeffaf olduğunu sorgulatmaktadır.
Sonuç olarak, şeffaflık ve hesap verebilirlik, kamu yöneticilerinin en temel sorumlulukları arasında yer almaktadır. DMM’nin bu tür açıklamaları, sadece kendi faaliyetlerinin doğru bir şekilde yürütüldüğünü değil, aynı zamanda verilen hizmetlerin toplumda nasıl algılandığını ve bu hizmetlerin arkasındaki finansal yapının ne kadar güvenilir olduğunu da gözler önüne sermektedir.
Bu nedenle, bireylerin finansal işlemlerle ilgili bilgilere erişimleri, yalnızca bireysel olarak değil, toplum olarak da önemli bir yere sahiptir. Kamu kurumlarının yöneticileri ve denetim organları, sadece yasal zorunlulukların yerine getirilmesini sağlamakla kalmamalı, aynı zamanda bu işlemlerin toplumda nasıl algılandığını ve toplumun güvenini nasıl kazanacaklarını da göz önünde bulundurmalıdırlar.
Bu bağlamda, DMM’nin konuya ilişkin açıklamaları, hem yasal zorunluluklar hem de kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. İlgili tüm tarafların, finansal işlemler ve bu işlemlerle ilgili mevzuat hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları,
