Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi”ne (ÇEDES) yönelik eleştiriler devam ederken, Bitlis Mutki’de öğrencilerin sabah namazı için camilere götürülmesi tepkilere neden oldu. Bu durumun sadece öğrencilerin camilere götürülmesiyle sınırlı kalmadığı, aynı zamanda okullarda Filistin etkinlikleri düzenlendiği de ortaya çıktı. İstanbul Gaziosmanpaşa’daki Filistin etkinliği ise eleştirilerin haklılığını ortaya koydu.
Küçükköy Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde düzenlenen Filistin’e destek temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte öğrencilere beyaz kefenler giydirilerek tiyatro gösterisi yapıldı. Bazı erkek öğrencilere asker kıyafetleri giydirilirken, küçük kız çocuklarının başları da örtüldü. Öğrencilerin ölen insanları canlandırdığı etkinlik, TÖBSEN temsilcisi Serkan Bebek’in tepkisini çekti ve “pedagojik bir cinayet” olarak nitelendirildi.
Filistin etkinlikleri sadece okul sınırlarında değil, okul dışında da gerçekleşiyor. Tokat Niksar Ulucan Ortaokulu’nda öğrenciler, İsrail’i boykot etmek ve Filistin’e destek amacıyla stant açtılar. Ayrıca, Samsun Tekkeköy’de Gölceğiz Cumhuriyet İlkokulu’nda din dersi için ayrı bir derslik açılması da dikkat çekti. İlçe Milli Eğitim Müdürü ve ÇEDES ilçe koordinatörünün katılımıyla gerçekleştirilen uygulama, din dersi için benzersiz bir durumu ortaya koydu.
ÇEDES kapsamında öğrencilerin derslerinin iptal edilerek Diyanet’in merkezlerine götürülmesi de eleştiri konusu. Diyanet’in merkezlerinde öğrencilerle paneller düzenlenirken, “manevi danışmanlar” adı altında okullara gelen ve ders saatlerinde eğitim veren kişilerin yetkinlikleri ise tartışmalı bir konu olarak ön plana çıktı. Bu kişilerin kim oldukları ve eğitim alanında ne tür bir uzmanlıkları olduğu net bir şekilde bilinmiyor.
Tüm bu gelişmeler, MEB’in ÇEDES projesi çerçevesindeki uygulamaların toplumda tartışma yarattığını ve çeşitli kesimlerden eleştirilere maruz kaldığını gösteriyor. Çocukların siyasal ve dini konularda manipüle edildiği ve ideolojik baskılara maruz kaldığı endişeleri, projenin daha şeffaf ve demokratik bir şekilde yürütülmesini gerektiren sebepler arasında yer alıyor.