Medya Boykotu: Geçmişle Bugün Arasındaki Bağ

Gazeteci ve yazar Murat Yetkin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun gözaltına alınması ve ardından tutuklanması döneminde yaşananların, bazı markalar için yapılan boykotla ilgili durumu nasıl etkilediğini derinlemesine değerlendirdi. Yetkin, bu dönemde dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan‘ın Doğan Grubu’na ait olan gazete ve televizyonlara karşı yürüttüğü boykot çağrılarını hatırlatarak geçmişe ışık tuttu.

Yetkin, YouTube kanalında CHP’nin bu boykot gündemini geniş bir perspektiften ele aldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin “Boykot hak, işgal suçtur” açıklamasını politik bir hamle olarak gören Yetkin, bu gelişmenin CHP’yi hedef alan açıklamalarla birleştiğini belirtti.

“Tabii bu bizi biraz geçmişe de götürüyor,” diyen Yetkin, şu ifadelere yer verdi: “Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi, siyasi çıkarlarına bir tehdit olarak gördüğü bu boykot çağrılarına karşı çıkıyor. Ancak zamanında Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan, başbakanken, 2007 yılında Hürriyet gazetesine ve Doğan Medya Grubu’na açık bir cephe alarak, boykot çağrıları yapmıştı. ‘Hürriyet gazetesini almayın, CNN Türk televizyonuna bakmayın’ gibi ifadelerle, medya üzerinde baskı kurmaya çalıştı.”

“Ayrıca, sadece okurları değil, medyada ciddi bir sahiplik değişimi de yaşandı.” diye ekleyen Yetkin, o dönemde Sabah gazetesinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kontrol edildiğini, ardından Turkuvaz Grubu’nun satın almasıyla birlikte medyada büyük bir dönüşüm yaşandığını vurguladı. Bu süreçte ilk önce Ahmet Çalık ardından Albayraklar‘ın gazetenin başına geçtiğini belirtti.

Yetkin, “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin medyadaki sahiplik değişimini başlatan bu boykot çağrısının sonuçları, 2018 yılında Doğan Grubu’na ait medya kuruluşlarının Demirören Grubu’na satılmasıyla son buldu,” dedi. Bu dönemde bağımsız medya yayıncılığının ve muhalif medyanın da çeşitli şekillerde cezalandırıldığını ifade etti. “Aynı zamanda, Sayın Bahçeli’ye ait olan açıklama, medyada daha fazla önlem alınabileceği yönünde gelecekteki planların habercisiydi.” şeklinde konuştu.

“Anlayacağınız, bu tür medya baskıları tüm toplumu etkiliyor,” diyen Yetkin, bağımsız yayıncılığın desteklenmesi gerektiğinin altını çizerek, topluma bu konuda hatırlatmalarda bulundu. “Son olarak, biz bağımsız medya kanallarını desteklemenizin önemini sürekli vurguluyoruz. Beğeniyorsanız, destekleyin, abone olun, ya da abonelik hediye edin,” diyerek sözlerini tamamladı.