Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yerine, lokal seçimlerde AK Parti’nin İstanbul adayı olan Murat Kurum atanmıştır. Özhaseki, sağlık sorunları sebebiyle görevinden ayrılmak istediğini belirterek, “Üstlendiğim bu kutlu görevi sağlık sorunlarım sebebiyle kendi dileğimle bırakmak istediğimi Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettim” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Haseki, gelecekte kuracağı aile vakfında sağlığı müsait olduğu sürece hizmet vermeye devam edeceğini ve ülke için hayırlı her işe desteğinin süreceğini ifade etmiştir.
Yeni Çevre Bakanı Murat Kurum, 7 Mayıs 1976 tarihinde Ankara’nın Çankaya ilçesinde memur bir babanın ve ev hanımı bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamlayan Kurum, üniversite eğitimini Konya Selçuk Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde tamamlamıştır. Ardından yüksek lisans eğitimini Okan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde kentsel dönüşüm alanında yapmıştır. Babasının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nda çalışması nedeniyle Mardin’e taşınması sonucunda Kurum, ilkokul eğitimine Mardin Atatürk İlkokulu’nda devam etmiştir. Ankara doğumlu olan Kurum’un ailesi, babasının Akçayazı köyünden olup, annesinin ise Kızılcahamam ilçesinin Belpınar köyündendir.
Murat Kurum, Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olmuş ve yüksek lisansını kentsel dönüşüm alanında tamamlamıştır. Kurum’un atanmasıyla birlikte Çevre Bakanlığı’nın yeni dönemi başlamış ve Kurum’un gelecekteki hizmetlerle ilgili beklentiler artmıştır. Kurum’un deneyimi ve eğitimi, bu yeni görevinde kendisine başarılı olma yönünde avantaj sağlayabilir. Özhaseki’nin ayrılışı ve Kurum’un atanması, politikada ve bürokraside bir dönem değişikliği olarak yorumlanabilir.
Sonuç olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevinde değişiklik yaşanmış, Mehmet Özhaseki’nin sağlık sorunları nedeniyle istifası sonucunda Murat Kurum bu göreve atanmıştır. Kurum’un genç yaşına rağmen deneyimli ve donanımlı olması, gelecekteki hizmetlerinde başarılı olabileceğine dair umutları artırmıştır. Yapılan bu değişiklik, Türkiye’nin çevre ve şehircilik politikalarında yeni bir sayfa açacak ve hizmetlerin sürekliliğini sağlayacaktır.
