Meral Akşener, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a dava açacağını duyurdu. SÖZCÜ gazetesi yazarı Aytunç Erkin’e verdiği demeçte, “Avukatımla birlikte hem Kemal Kılıçdaroğlu’nu hem de Ümit Özdağ’ı mahkemeye vereceğim. Çünkü ‘ihanet’ ve ‘ahlaksızlık’ çok ağır iki söz.” dedi. Ümit Özdağ ise Meral Akşener hakkında dikkat çeken iddialarda bulundu. Özdağ, Akşener’in 2018 yılında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı bilerek yeniden cumhurbaşkanı seçtirdiğini iddia etti. Bu iddialara karşı çıkan Akşener, mahkemeye başvuracaklarını belirtti.
Akşener, aynı zamanda Kılıçdaroğlu ile de hesaplaşacağını ve her şeyin mahkemede açık ve net bir şekilde anlatılacağını vurguladı. Ayrıca, Ümit Özdağ’ı da suçlamalarıyla yüzleştireceğini söyledi. Akşener, aile kökenlerine vurgu yaparak, ahlaksızlık ve ihanet gibi ağır suçlamaları kabul etmeyeceğini dile getirdi. Özdağ’ın iddialarını yalanladığını belirten Akşener, belgesi olan herkesi mahkemeye çağıracağını açıkladı.
Ümit Özdağ ise, konuyla ilgili Cüneyt Özdemir’in programında yaptığı açıklamada, Akşener’e yönelik iddialarını savunarak, Zafer Partisi’nin kuruluş aşamasında yaşananları paylaştığını belirtti. Özdağ, Akşener’in dava açacağı haberini duyunca memnuniyetini dile getirirken, konunun konuşulması gerektiğini ve halkın bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kendisinin iddialarını ispatlamaya hazır olduğunu ifade eden Özdağ, herkesin gerçekleri öğrenmek için mahkemeye başvurması gerektiğini söyledi.
Taraflar arasında yaşanan bu hukuki süreç, Türk siyasi arenasında önemli bir Gündem maddesi haline gelmiştir. Meral Akşener’in iddialarıyla Ümit Özdağ’ın karşı iddiaları arasında yaşanan dava süreci, siyasi kulislerde ve kamuoyunda önemli bir tartışma konusu olmuştur. Hem Akşener’in hem de Özdağ’ın konuyu mahkeme önünde çözmeye kararlı oldukları ortaya çıkmıştır. Bu sürecin sonucu merakla beklenirken, siyasi çevrelerde ve halk arasında farklı görüşler ve yorumlar dile getirilmektedir. Akşener ve Özdağ’ın aralarındaki gerilim ve suçlamalar, Türk siyasetinde önemli bir dönemeç noktasını oluşturarak yakından takip edilmektedir.