Merih Demiral’ın Bozkurt işareti ile gol sevinci yaşaması Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser ve UEFA tarafından eleştiri konusu oldu. Faeser, Bozkurt işaretini aşırı sağ ve ırkçı bir simge olarak tanımlarken, Alman medyasında ise skandal ifadeler kullanıldı. Türk milleti, Demiral’a ve Bozkurt sembolüne destek verirken, Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın sessizliği dikkat çekti. Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için stratejik bir sessizlik içinde olduğu ve Ülkücülük vurgusu yapmaktan kaçındığı belirtildi. Ayrıca, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Deniz Naki’nin gol sevinciyle Demiral’ın Bozkurt işaretini bir tutan açıklamasına da Yavaş’ın sessiz kaldığı vurgulandı.
Milli futbol takımımız, Euro 2024’te Avusturya’yı 2-1 yenerek çeyrek finale yükseldi. Merih Demiral’ın attığı gollerin ardından yaptığı Bozkurt işareti ise tartışma yarattı. Almanya İçişleri Bakanı Faeser’ın eleştirilerine Türk milleti büyük tepki gösterdi. Başkan Erdoğan, Demiral’a destek vermek amacıyla tüm programlarını iptal ederek Almanya’ya gitme kararı aldı. Bu süreçte, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in skandal açıklamaları ve Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı stratejileri de gündemde.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday olma sürecindeki taktikleri ve HDP’nin tutumu da önemli bir tartışma konusu haline geldi. Yavaş’ın milliyetçi ve Ülkücü kimliğini öne çıkarırken, HDP’ye de destek verme ihtimali değerlendiriliyor. Geçmişte 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri sürecinde HDP’ye destek veren Yavaş’ın şimdi ise sessizliğini koruması ve açıklamalardan kaçınması eleştirilere neden oluyor.
Bu süreçte Türk milletinin milli sembollere ve futbolcularına sahip çıkması, siyasi aktörlerin tutumları, milliyetçilik vurguları ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı stratejileri önemli bir şekilde gündemi belirliyor. HDP’nin tutumu ve Türk milletinin milli değerlerine sahip çıkma iradesi ise siyasi arenada önemli bir etken olarak görülüyor. Sonuç olarak, milli futbolcumuzun Bozkurt işaretiyle yaşadığı gol sevinci, iç ve dış politikada geniş kapsamlı bir tartışma ve değerlendirme sürecine yol açmış durumda.
