Dünya genelinde enflasyonla mücadele kapsamında önemli merkez bankalarının attığı “şahin” politika adımlarının sonuna gelindiğine kesin gözüyle bakılırken, faiz indirimlerine ne zaman başlanacağına yönelik belirsizlik devam ediyor. Bu durum da küresel piyasalardaki risk iştahını törpülüyor. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu yıl başlaması beklenen faiz indirimlerinin zamanı ve hızına ilişkin belirsizliklerle birlikte Fed yetkililerinin sözle yönlendirmelerindeki temkinli ton, pay piyasalarında satış baskısının güç kazanmasına yardımcı oldu. Analistler, ABD’de ekonomik aktivitenin güçlü kalmaya devam etmesinin Fed’in politika alanını kısıtladığını, bunun Fed yetkililerinin sözle yönlendirmelerine de yansıdığını ifade etti.
FED YETKİLİLERİNDEN AÇIKLAMALAR
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, bu yıl sadece bir faiz indirimi beklediğini belirterek, hala Covid-19 salgını ekonomisinde olunduğunu, ekonomi ve enflasyonun kademeli yavaşlamasını beklediğini bildirdi. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee de bu yıl 3 faiz indiriminin düşüncesine uygun olduğunu ifade etti. Hikayenin temelden değişmiş gibi görünmediğini belirten Goolsbee, ancak enflasyon konusunda kaydedilen ilerlemenin, düşüşte olduğunun görülmesi gerektiğini dile getirdi. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook, Fed’in ekonominin bazı kesimlerinde enflasyonun yavaşlaması için daha fazla zaman tanımak amacıyla faiz oranlarını düşürürken temkinli bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini ifade etti. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, faiz oranlarını düşürmek için aceleye gerek olmadığını ve faiz indiriminden önce “en az birkaç ay daha iyi enflasyon verileri” görmek istediğini söyledi.
FED VE KÜRESEL PİYASALAR
Fed yetkililerinin temkinli sözle yönlendirmelerinin ardından para piyasalarında, Bankanın ilk faiz indirimine haziranda gitme ihtimali yüzde 75 seviyelerinden yüzde 64’e geriledi. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, haftayı bir önceki haftanın hemen üstünde yüzde 4,2050’den tamamladı. Jeopolitik risklerin yanı sıra OPEC+ grubunun üretim kesintilerine devam edebileceğine yönelik beklentilerin petrol fiyatlarını yukarı yönlü desteklemeyi sürdürmesiyle Brent petrolün varil fiyatı yüzde 2,1 artışla 86,8 dolara yükseldi. Altının ons fiyatı da yüzde 3,1 artışla 2 bin 233 dolara çıkarak haftayı rekorla tamamladı.
NEW YORK BORSASINDA KARIŞIK SEYİR
New York borsasında, açıklanan makroekonomik veriler sonrasında Fed’in faiz indirimi zamanlamasına ilişkin belirsizliklerin sürmesiyle karışık bir seyir izlendi. ABD ekonomisi, 2023’ün 4. çeyreğinde yüzde 3,4 ile beklentilerin üzerinde büyüme kaydetti. Bu dönemde büyüme verisinde yukarı yönlü revizyona gidilirken, piyasa beklentisi ekonominin son çeyrekte yüzde 3,2 büyüyeceği yönündeydi. Öte yandan, Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi de martta yukarı yönlü revize edilerek 79,4 oldu. ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, geçen hafta 210 bine gerileyerek beklentilerin altında gerçekleşti. Ülkede yeni konut satışları, şubatta aylık bazda yüzde 0,3 azalışla 662 bine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. ABD’de geçen ay satışa çıkan yeni konutların medyan satış fiyatı yıllık bazda yaklaşık yüzde 7,6 düşüşle 400 bin 500 dolara inerek 2,5 yılın en düşük seviyesini kaydetti.
AVRUPA BORSALARI POZİTİF SEYRETTİ
Avrupa borsalarında pozitif bir seyir izlenirken, bölgedeki merkez bankası yetkililerinin sözle yönlendirmeleri ve makroekonomik veri gündemi yatırımcıların odağında olmayı sürdürdü. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Baş Ekonomisti Philip Lane, ECB Yönetim Konseyi’nin olası faiz indirimine ilişkin genişleyen bir uzlaşması olduğunu, ücret artışlarının yavaşladığına ilişkin güveninin arttığını ifade etti. ECB İcra Kurulu Üyesi Piero Cipollone, faiz oranlarını düşürmek için çok uzun süre beklemenin zaten zayıf olan ekonomik büyüme bağlamında risk oluşturabileceğini dile getirdi. ECB Yönetim Konseyi Üyesi Francois Villeroy de Galhau, ECB’nin muhtemelen bu baharda “ölçülü” faiz indirimine başlayacağını ve bunun Fed’in zaman diliminden bağımsız olarak gerçekleşeceğini söyledi. Francois Villeroy de Galhau, söz konusu indirimin nisan ya da haziranda gerçekleşmesinin “varoluşsal bir önem” taşımadığını belirtti.
ASYA PİYASALARI SATIŞ AĞIRLIK SEYRETTİ
Asya piyasalarında ise bu hafta satış ağırlıklı bir seyir izlendi. Küresel pay piyasalarında düşen risk iştahı Asya pay piyasalarında da etkili oldu. Japonya Merkez Bankası (BoJ) Yönetim Kurulu üyesi Naoki Tamura’nın bir süre daha destekleyici finansal koşulların sürdürüleceğini ve politika değişikliklerinde “yavaş ve istikrarlı” ilerleneceğini söylemesinin ardından dolar/yen paritesi 151,97 ile yaklaşık son 34 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Söz konusu gelişmelerin ardından BoJ Başkanı Kazuo Ueda’nın, “Gelecekteki para politikası kararları, ekonomiye ve o anki fiyat gelişmelerine bağlı olacak.” demesi ve Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki’nin “Piyasa hareketlerini dikkate alarak kur istikrarı için elimizden gelen önlemleri alacağız.” açıklamasını yapmasıyla dolar/yen paritesi sınırlı da olsa gerileyerek 151,3 seviyesine indi.
YURT İÇİNDE GÖZLER ENFLASYONDA
Yurt içinde ise Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,34 artışla 9.142,40 puandan kapattı. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 1,13 üstünde’ydi. Gelecek hafta Çin’de imalat sanayi PMI, çarşamba günü hizmet sektörü PMI takip edilecek.