Merkez Bankası, 2024 yılının Haziran ayına ait İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi’ni kamuoyuna duyurdu. Haziran ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya kıyasla 1,9 puan düşüş yaşayarak 100,5 seviyesine geriledi. Endeksi oluşturan anket sorularına bakıldığında, mevcut mamul mal stokuna ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, toplam sipariş miktarı, sabit sermaye yatırımları, istihdam beklentileri, genel gidişat, geçmiş sipariş miktarı, üretim ve ihracat beklentileri endeksi aşağı yönlü etkiledi. Mevsimsellikten arındırılmamış RKGE ise önceki aya göre 2,6 puan azalarak 102,8 seviyesinde gerçekleşti.
Üç aylık değerlendirmelerde ise, üretim hacminde ve ihracat sipariş miktarında artış bildirenlerin sayısının arttığı, iç piyasa siparişlerinde ise azalış yaşandığı gözlendi. Mevcut siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu düşüncesi güçlendiği gibi, mevcut mamul mal stoklarının normalin üzerinde olduğu düşüncesi zayıfladı. Gelecek üç aylık dönemde üretim, ihracat ve iç piyasa siparişlerinde artış beklentilerinin azaldığı, sabit sermaye yatırımları ve istihdam beklentilerinin güç kaybettiği gözlemlendi. Gelecek dönemde birim maliyetlerde artış beklentisinin kuvvetlendiği ancak satış fiyatlarındaki artış beklentisinin zayıfladığı belirlendi. Yıllık ÜFE beklentisinin de önceki aya göre 1,0 puan azalarak yüzde 53,6 seviyesine gerilediği açıklandı.
Sanayi dalındaki genel gidişat beklentileri ise, bir önceki aya göre daha kötümser bir tablo çizdi. Katılımcıların bu alandaki beklentileri zayıflarken, içinde bulundukları sektördeki durumun daha olumsuz hale geleceği beklentisi güçlendi. Merkez Bankası’nın açıkladığı rakamlar, ülke ekonomisinin karşılaştığı zorlukları ve belirsizlikleri yansıtan önemli verileri içermektedir. Reel Kesim Güven Endeksi’nin düşüş yaşaması ve gelecek döneme ilişkin beklentilerin zayıflaması, ekonomik faaliyetlerde belirsizliklerin arttığına işaret etmektedir. Bu veriler ekonomi uzmanları ve politika yapıcılar tarafından dikkate alınarak ekonomi politikalarının şekillendirilmesinde önemli bir yol haritası oluşturabilir.