Bugünkü toplantısında, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu, politika faizini yüzde 45’e yükseltti. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “faiz sebep, enflasyon neticedir” tezini savunarak kendisine yeni bir ekonomi modeliyle 2022 yılına taşıdı. Ancak, Mayıs 2023 seçimlerinden sonra Merkez Bankası, politika faizini Haziran 2023 ile Mart 2024 arasında 4 bin 50 baz puan artırarak yüzde 50 seviyesine çıkardı. Erdoğan’ın daha önceki faizle ilgili açıklamaları ise sosyal medyada hala konuşuluyor.
Erdoğan, faiz ve enflasyon konusunda farklı bir bakış açısına sahipti ve “bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece, faiz yükselemez, faiz devamlı düşecektir” diyordu. Ancak, politika değişti ve faizler rekor seviyeye çıktı.
Erdoğan’ın faiz politikası değişikliği tartışmaları gündemden düşmüyor. 2022 yılında yaptığı açıklamalarda, “faizle mücadele” ve “faiz indireceğiz” sözlerine vurgu yaptı. Ancak, faiz lobilerine karşı duruşuyla dikkatleri üzerine çekti.
2023 yılında ekonomik durumun kontrol altına alınabileceği öngörüsünde bulunan Erdoğan, “bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece, faiz yükselemez, faiz devamlı düşecektir” sözleriyle önünde duran tüm engellerin aşılacağını dile getirdi.
Faiz lobileriyle mücadelede atılan adımların sonucunda Türkiye, yıllık %5,5 oranında büyüme trendini sürdürdü. Bu süreçte, faizlerin tek haneli rakamlara inmesi hedeflendi ve bu yönde ilerleme kaydedildi.
Erdoğan’ın ekonomi politikalarına karşı çıkanların çoğunlukla işsizlik ve ekonomik belirsizlik içinde kalan kesimler olduğuna işaret ederek, üretim ve istihdamı ön planda tutmanın kritik önemine vurgu yaptı.
Sonuç olarak, faiz politikaları ve ekonomi yönetimiyle ilgili yaşanan tartışmalar, Türkiye’nin ekonomik geleceği üzerinde belirleyici bir rol oynarken, hükümetin ve Merkez Bankası’nın almış olduğu kararlar ekonomik istikrarın sağlanması adına önem taşımaktadır.